Bugün gezindim,
Mazinin şehrinde.
Yolum düştü,
Nedense senin semtine,
Dolaşıyorken caddelerinde,
Gözlerimin bulutlarından,
Göz yaşlarım yağdı.
İstemsizce sokaklarını ıslattı.
Tabi ki haberin bile olmadı.
Hangi şehirde kalıyorsun,
İyi misin, evlendin mi,
Çocukların oldu mu ?
Hiç bir bilgim, haberim olmadı.
Belki mutsuzsun benim gibi,
Belki de yaşamıyorsun bile.
Sırra kadem basıp gitmek niye.?
Beni viraneye döndürmen,
Aklımda soru işaretleri bırakman niye ?
Duygularımda
Fırtınalar kopuyor,
Kalp gürültüsü eşliğinde,
Şimşekler çakıyor hüzünlerime.
Kim bilir şimdi sen
Güneşli bir bahar gününde,
Nerelerde, kimlerle,
Mutluluklar yaşıyorsundur.?
Beni aklına getirmiyorsundur bile.
Bir elveda mektubu bırakmana,
Helal et hakkını diye yazmana,
Sevinmeli miyim yoksa ?
Rahatlık, huzur verdi mi,
Helallik isteyerek gitmen,
Kalbine ve vicdanına bilmiyorum ?
Etmeli miyim etmemeli miyim ?
Ben hala bunu da bilmiyorum ama
Duyarak gitseydin daha iyi olurdu galiba
Şimdi yazdıklarımı okusan
Yada duyabilseydin hatırlardın
Hani hep derdim ya
Hayat oyunumuzun sahnesinde,
Mutlu sonlarımız olsun alkışlar eşliğinde.
İşte, sen o hayat oyunumuzu
Öyle bir bitirdin ki
Mutsuzluklar bana gülüyor şimdi
Acılarımı alkışlıyorlar gibi
Gittiğine mi yamayım,
Sebebi olmamasına mı,
Aklımı kemiren sorulara mı,
Bir cevap bulamayışıma mı,
Mutsuzluğa müptela olmama mı,
Mutluluğun haram oluşuna mı,
Hakkımı bile helal edemeyişime mi
İyi anılarımızın bile acı vermesine mi,
Meçhul gidişine mi, hangisine yanayım ???
Semih Yazıcı 08.05.2018-16:15
Kayıt Tarihi : 8.5.2018 16:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!