Sustu herkes gözlerinde mil, kafa bir hoş, ayaş, aylak
sözlerde samimiyetsiz ilhamlar, her kulak diline yabancı.
Bir topuk kaldırımda ses,
nedendir bilemem gözler ya mavi ya yeşil.
Bir kadın geçti trafiğin içinden, kolunda ceylan sırtıysa pamuk işçileri.
Yanında bir bey yürüyordu elinde 33 maden işçisi üç beş kalfa.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!