Ah O Şarkılar Şiiri - Ali Bektaş

Ali Bektaş
55

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ah O Şarkılar

Şarkıların beni söylediği yok, ben de o şarkıları dinlemiyorum
Rum meyhanelerine gitmeyi, Buselik makamı şarkıları sildim
Acemi Şiran perdesinde hüzünlü Kathina sesi nden boğuluyorum
Akşamları bin hüzün çökmesin gönlüme, Hüzzamdan korkuyorum
Domna Samiou Anadolu anlatısını unuttum uzun oldu zaman
Tuvallerinde göç ve hasret kokan ressamları yaktım beynimde
Tambur çalan fettan bakışlı Güllü’nün bıçkın bakışları yok şimdilerde
Liszt ‘in Çigan rapsodilerinden eser kalmamış taş plaklar kırık
İspanya’da Gitanolara olan tutkum bitmiş, onlar yok gecelerimde
Rhythm and Blues ile Aretha Franklin geçiyor melankoli aşkım
Yenilerden Mary Blige siyaha olan tutkumun koridorlarında yıkık
Muhammes yok şimdilerde, beyinler kaldırmıyor ben gibi
Aksak usullerde ince kızlar nazende kalmadı gönül penceremde
Rebab, santur, kudüm sesleri de duymuyorum onlarda yok sen gibi
Bir köçekçe çalıyor eski kırk beşlikte, yaşlanmış, sesi kısık
Çingene oğlanının darbukası İstanbul’u esir alıyor neden sonra
Cigaramdan duman yükseliyor efkar yeri dört bir yanım
Rakımsı bir koku kaplıyor havayı, beni çağırıyor Beyoğlu sokakları
Ummazdım yara içimde dert oldu edasında birkaç yaşlı adam
Eski günlerinin hayalinde şişman bir rum dulu sallanıyor sağa sola
Patates haşlaması, piyaz bol sirkeli tektekçi Safiye’nin iskelesi
Ne gemiler yanaşmış o iskeleye, kimler hayatını vermemiş Safiye’ye
Yok şimdilerde tadı, birkaç kadeh içimi konuştukta, diş derdinde
Değişen bir şey yok, kara kına ile boyamış saçlarını, gramafon yerinde
Durur mu belalı Estelya, sakız çiğniyor yine kızdığımı bile bile
Seba hanımın kadifeden kesesi duruyor da ciğerimle kalmadı ilgisi
Talikes efendi bıyıklarından içiyor şarabını, haşlanmış yumurta mezesi
Darma duman sirkeci ayaklarım çekiyor, duruyor muyum yerimden
Bir ses geliyor eski göz ağrım, Kesire Hanımın penceresinden
Arabaya taş koymuş, bir yola baş koymuş açıyor pikabın sesini
Gözü kör olmayasıca bana inat bunlar, benim sen için baş koyduğum
Günlerde bir günün gecesi, karanlıklar içerisinde ben ve anılarım
Bugüne inat sessizliği bozacak bir bozacının bet seside kesilmiş çıkmıyor
Feramiz’in kızları yine fink atıyor zürafa sokağında, Karaköy zalim
Birbirine yapışmış yalancı kahkahaların arkasındaki hüznün yüz karası
Huzur için Kalamış’a kadar gidilesi akşam ama tatlı huzur var mı
Ümit Yaşar’ı Ayten ile yakalarım beklide el ele, Ayten su serper yüreklere

Ali Bektaş
Kayıt Tarihi : 20.9.2013 17:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Bektaş