Türk senarist, yönetmen, şair, müzisyen ve oyuncu.
Asıl adı Onur Ünlü'dür. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi iletişim sanatları bölümünden mezun oldu. Daha sonra Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi iletişim bilimleri ana bilim dalında yüksek lisansını tamamladı.
1993-1998 yılları arasında Ah Muhsin Ünlü mahlasıyla birçok şiir yazmıştır. Yazdığı şiirleri Gidiyorum Bu adlı kitapta toplamıştır.
2006 yılında ilk sinema deneyimi olan Polis adlı ilk sinema filminin yapımcılığını, yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendi.
2011-2013 yılları arasında ise Leyla ile Mecnun dizisinin genel yönetmenliğini üstlendi. Dizi bir çok başarıya imza attı. Sosyal medyada fenomen haline dönüşen dizi 3. sezon sonunda yayından kaldırıldı. Bu diziye devam ederken 2012-2013 yıllarında ise Şubat dizisinin genel yönetmenliğini yaptı. Daha sonra Ben de Özledim adlı dizinin yönetmenliğini üstlenmiş, aynı zamanda bu dizide Onur Ünlü rolü ile kendisini canlandırmıştır.
Eserleri
Şiir Kitabı
Gidiyorum Bu*
Filmografisi
Deli Yürek
İstanbul Şahidimdir
Görünmez Adam
Kalbin Zamanı
Körfez Ateşi
Beşinci Boyut
Polis
Sırça Köşk
Çocuk
Kör Aşık
Nerede Kalmıştık
Gazi
Büyük Buluşma
Güneşin Oğlu
Kısa'ca Ramazan: Kamil İnsan
Beş Şehir
Acemi Müezzin
Acı Aşk
Leyla ile Mecnun
Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikayesi
Şubat
Tek Ölüm Yetmez
Sen Aydınlatırsın Geceyi
Ben de Özledim
İtirazım var
Beş Kardeş
Uzaklarda Arama
Kırık Kalpler Bankası
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
https://www.youtube.com/watch?v=k14GdkzlEFA&list=UUBsZve1rP7HR3hsQpusQD3Q&index=109
konanmış çesinler çevrelende hotuyor ve kimse bunun farkında değil! :')