Sen yok musun sen,
Ne fingirdek kadınsın, ne oynaksın,
Yerinde duramazsın her tarafın kıprdak,
Endamınla beni hayran eder,
Göz süzer işve yapar, kırıtırsın.
Bir gülüşünle beni güldürür,
Bir ağlayışınla beni ağlatır,
Şarkılarınla beni coşturur,
Açık saçık fıkralarınla güldürürsün.
Ah Muâlla sen ne çılgın kadınsın ya.
Ah Muâlla vah Muâlla ne âla ne âla
Parfümünü sürdün mü tenine gerdanına,
Hele bir de çiçekli elbiseni giydin mi,
Saçını başını yaptırıp bir kilo boyayı da,
Sürünce yüzüne,
Ne güzel kadın olursun sen Muâlla,
Ah Muâlla vah Muâlla ne âla ne âla,
Geçen gün seni yine yolda gördüm,
Kırıta kırıta yürüyordun sokakta,
Yine peşinde bir erkek sürüsü,
Hepsini çatlatıyordun,
Sende bir şeytan mı gizli?
Şeytan tüyü mü var sende nedir?
Nedir bu afra tafra?
O delikanlı tavırlar,
Güzelliğine mi güvenirsin dışının?
Yoksa çirkinliğine mi ruhunun,
Senin içinde ne gizli?
Senin dışında ne gizli?
Senin adın Muâlla,
Ah âla ne âla.
Kayıt Tarihi : 1.12.2010 23:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
en iyisi mi, Mualla ile avun, dermişim...
:)
Resulullah-sav- kıyamet alametlerini sayarken ilmin de ortadan kalkacağını söyleyince sahabelerden birisi ; "Ya resulullah bizler ilmi öğrenip çocuklarımızı da öğretirken ilim niye kalksın ki" demiş. Resulullah cevaben şöyle buyurmuş; "Alimler öldükçe ilme rağbet azalacak ve yerlerine gerçek alimler yetişmeyecek dolayısıyla da onların makamların yarı cahil insanlar geçecekler. Kendilerine bir şey sorulduğunda da onlara yalan yanlış cevaplar vererek hem kendilerini hem de soranların helakine vesile olacaklar!" -ev kema kal fi ma kal. İşte tam da o zamanın içindeyiz. Delili de "Abdullay" beyin şu andaki takındığı tavır ve verdiği fetva(!).
TÜM YORUMLAR (9)