Sen mavi biriktiriyordun gözlerinde, ben maviye sevdalanıyordum.
Ah Miranda!
Ütopik düşlerimin malum faili
En körpe fikrimin pembe hayali
Sevdamın en mahrem alafranga tarifi!
Su, nan ve sen
Nasıl sevdim sizi bir bilsen
Hangi yöne baksam sen bakıyordun
Kimi çıkarıp kimi getirsem, elde sen kalıyordun
Ah Miranda!
Beklemek seni…
Odabaşı’nın “Feride”yi, Karakoç’un “Mihriban”ı, İlhan’ın “Aysel”i beklemesi gibi
Seni gıyabında seviyordum sen gözlerime bakarken
Herkes uyurken ben seni soluyordum, sana susuyordum
Hükümsüzlüğünü ilan ettiğim benliğimi ararken;
Senin içimdeki hükmünü katmerleştiriyordum
Yokluğun asrın yası
Çalan her şarkı matem havası
Her akşam sakiye bir Miranda ısmarlıyordum
Yüksek dozda Miranda soluyordum
Sonra başımdaki bu ağrıyı hep ona kusuyordum
Ah Miranda!
Şimdiye dek kaç mısra döküldü gözlerimden
Kaç hüzün akmaya hazır!
Kaç harf tükettim
Kaç alfabeye yenildim, gözlerine bir tarif vereyim diye
Annem ne zaman duaya dursa seni dileniyordum
Elimde kalem yazdığım sendin
Elimde kalem çizdiğim sendin
Ah Miranda!
Nasıl bekledim bir bilsen
Avuçlarıma kramp düştü dua nöbetlerimden
Anadilim gibi içten seviyordum seni
Söz verdim; İbrahimce!
Miranda mavisinden başka göz değmeyecek gözlerime
Erzurum/2011
Cihat BarışKayıt Tarihi : 25.8.2011 15:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!