Düşlerin ağlar gecenin bir yarısı, aç bebek misali ve susturmak, susturmaya çalışmak çaresizliğin dayandığı en aciz vakittir....
Sığamazsın ne yere, ne göğe...
Koşmak istersin, kaçmak!
Yastığın taş,yolların çalı...Kapaklanıp düşersin de gidemezsin tek bir adım öteye...
Ah lele, bu ne büyük, ne dermansız acı...Yaz ortasında kavrulmak; kış ayazında...
Nasıl taşırsın bu ayrılığı, nasıl dayanırsın bu can yarasına akıtsan da ömrünün tüm gözyaşlarını......
Deli saatlerin önünde savrulursun da; ellerini koyacak yer bulamazsın, tutunacak dal....
Sevgilim, bir günün ortası şimdi
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,
Devamını Oku
Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık,
Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde
Uzat bana uzat ellerini
İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar
İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu,



