Düşlerin ağlar gecenin bir yarısı, aç bebek misali ve susturmak, susturmaya çalışmak çaresizliğin dayandığı en aciz vakittir....
Sığamazsın ne yere, ne göğe...
Koşmak istersin, kaçmak!
Yastığın taş,yolların çalı...Kapaklanıp düşersin de gidemezsin tek bir adım öteye...
Ah lele, bu ne büyük, ne dermansız acı...Yaz ortasında kavrulmak; kış ayazında...
Nasıl taşırsın bu ayrılığı, nasıl dayanırsın bu can yarasına akıtsan da ömrünün tüm gözyaşlarını......
Deli saatlerin önünde savrulursun da; ellerini koyacak yer bulamazsın, tutunacak dal....
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla