Ah Soraya Şiiri - İlhan Haylaz

İlhan Haylaz
58

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Ah Soraya

Ah Soraya
sevdan düşünce bana
tüm yaralarım merhem attı
kalbime bir kurşun saplandı
nedensiz

gecelerim ve gündüzlerim birbirine karıştı
demli çay gibi yudum yudum
ömrümden tükettim aşkını
hep bekledim
bekledikçe kalbimin tümseklerinde
birikti umutlarım
her umudun ardında bir dağ başı
orda da sen biriktin

ay'ın altında bir gül gibi
kalbimi deştin geçtin
kızıl şafağın koynunda
seni beklerken usandım
usandım artık
aydınlanmayan gün ışığında

sanki çaresizlik nöbetindeyim
üşümem geldikçe
sıcaklığın geliyor
sıcaklığın geldikçe
titremem başlıyor
sonrası
içim sen ağlıyor

gecemde sen
gündüzümde sen
esaretten köleliğe bir yolculuk bu
akıldan uzak!
sana yakın!

biliyorum
ya sevmemeliyim seni
ya da dağlara kazımalıyım ismini
harf harf

dağlar bir hüzün rüzgarını taşıyor içime
gölgeler titrerken
umutlar yeşerse kalbimde
ah
yeniden sana doğru yürüsem
yeniden senin sesine bulansa kalbim

oysa
susuyordum
susarken gülümsüyordu dallar seni
ve sessizce kırılıyordum yalanlara
rüzgar asi bir küheylan dağıtıyordu güne
senin ikliminde bir hallaç gibiydim
darmadağındı düşlerim

öyle ki
bir gece sevda gelirse sana
düşme kuytularıma
kurşun sıyırmış kalbimi
sök bedenimden
sonra gir koynuma
seni
yanağımın kızaran tarafındaki
utancıma yaslayayım

çünkü
hasretin çıldırmışken beynimde
şarap gibi kızıl kızıl
öpmek gerek seni
üst dudağından serbet akıtıp
damlacıklarını alt dudağında toplamak gerek

bir gün
kudurmuş gecenin ateşli saatinde
bulutlar arkasında saklaşıp
nazlandığın yerinden öpmek
istiyorum seni

keşke
gecene bir ben düşsem
gök boşalırcasına yağmur yağsa
ıslak bedeninde buluşup
ağlasam ki ağlasam
sonra bir tutam sen kanasam

ben ki tüm yokluk hacimlerini kaplamışım sensiz

Ah Soraya
kalbimdeki hüzünlü çiçek
ruhumdaki ters lale
dudaklarımdan hiç sönmeyecek amansız ateş.
soluğumu her defasında kesen güzel kız.
gökyüzünde yıldız
sahradaki taze gelincik

güneş'in emzirdigi
ay'ın gözlerinde açtığı kız

karanlıktaki ay ışığı
sabrımdaki dua
duamdaki yazgı
hala neden gelmiyorsun yanıma
bir gölge gibi tutuyor bizi zaman
gözbebeklerin her zaman yolumun baş ucunda
bakışlarında bana doğru uzayan hasret

beni anlasan
beni duysan
ve
rüyalarımdan çıksan bir defa
hakikati bana bir anlatsan

ben karanlığın bir ucunda
ben zindanında
masumca diz çökmüşüm
dudaklarımda bir uzun hava

bil ki
seni gördükten sonra
en hüzünlü yerimden vurulmuşum

uçsuz bucaksız tepelerinde
gözlerim bahrevan
kalbim yitik bir zilan..

beni duyarsan
beni bilirsen
hala aynı yerdeyim
hala düşlerimi gömdüğüm yerdeyim
hala kalbim toprağının bağrında
ve
hala boy vermedim

Ah Soraya
o ellerin
o gözlerin
ne güzeldin sen
bir bilsen

senin yurdunda
hava ısınınca aşka
heyelana set örmeli tanrı
yıllanmadan şarap
içmemeli
kasıklarım sancılarına başlamadan
sol memenden zehrimi almalıyım

sen bir pusu
bir afet
bir mavzer
bir mahpus
güzel bir yalan
Güzel bir rüya
boşlukta bir tufan
öfkeli dağ başında duman
aşkına ömrümü ektiğim gül
sen Soraya...

bu şiirim bir gün eline geçse
ve kalbine dokunsa ne çıkar?
bilmek isterdim

bende
bu kadar yokuş bir yolsun işte

... SON...

İlhan Haylaz
Kayıt Tarihi : 5.7.2020 10:30:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İlhan Haylaz