Ah istanbul ah yorğunluğun her halinden belli üzerine çökmüş koca yapılarla
Kirlendigin aşikar karbon monoksit gazının üzerinde sis perdesi haline geldigi
Zalimligin hep var işsiz ve aylak ne yapacağını bilmezlerin üzerinde tutarsızca gezindigi
Güzelligin sere serpe ayasofya ve sende olan sarayların ihtişam ve asaleti
Ben sen degil uyumam lazım hiç uyumazsın sen gözlerin ışıkların parlaklığıyla
Yanlız degilsin benim yanlızlığımla her an seslilik her an göz yaşı ve mutluluğun var
Ah istanbul ah vazgeçmek kolaycılık olur yorulmak senin yanında gülmek demek
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.