Ahh İstanbul ahh!
Sen yüreğimiz, sen göz bebeğimiz,
Seni fethetmekle bir çağı kapatıp, bir çağı açtı atalarımız.
Sen, aşımıza, ekmeğimize lezzet ve bereket katanımız,
Sen, öve öve bitiremediğimiz, gurur kaynağımız,
Sen, binlerce evliyayı sinesinde mahirce saklayanımız,
Ve sen, Fatihleri çok önemli kılan asil şehrimizsin.
Ah İstanbul ah,
Sen, onsekizine henüz girmiş bir kız gibi güzel ve alımlı,
Sen, şerefimiz, namusumuz kadar bizim için önemli,
Sen, sende doğmuş ve de doğacakların en güzel hayali,
Sen, duaların kabulüne mazhar olanlar kadar gizemli,
Sen, gizlersin bağrında sayılamayacak kadar şehit ve veli,
Ve sendeki topraklar verimli ve o kadar da asaletlisin.
Ah İstanbul ah,
Sen, görülen rüyaların en güzeli ve en şahanesi,
Sen, sadece Türkiyenin değil, dünyanın paha biçilemeyen incisi,
Sen, konuşturursun insana en mükemmel türkçeyi,
Sen, Mimar Sinan’ın şaheserlerine sahiplik eden ev sahibi,
Sen, Avrupa ile Asya'yı birbirine bağlayan bir kolye gibi,
Ve sen, dertlere derman veren meşhur bir hekimsin.
Ah İstanbul ah,
Sen, taş kalplileri bile ağlatan, yürekleri yufkalaştıran,
Sen, güzelliğinle, yaşayan insanların tamamını kıskandıran,
Sen, güzel düşünen insanları seve seve barındıran,
Sen, insanlıktan nasibini alanları yaradana şükrettiren,
Sen, her dinden insanı mesut ve bahtiyar edip doyuran,
Ve sen, bizlere mükemmel bir tarih yazdıran ve okutansın.
Ah İstanbul ah,
Sen, mutluluğun, güzelliğin, muhteşemliğin en büyük simgesi,
Sen, bizlere yüce Allahın verdiği en kıymetli şaheseri,
Sen, nimetlerinle en hayırlı ibadet ve şükürler vesilesi,
Sen, Eyüp el Ensarilerin topraklarında metfunluğu,
Sen, İnsanlarımızın dünü, bugünü, yarını, yaşama gayesi,
Ve sen, yazmakla asla bitmeyen şaheserler silsilesisin.
Ah İstanbul ah,
Sen, anlatıldığından yüzbinlerce defa daha güzelsin,
Sen, havanı teneffüs edeni, suyunu içeni, azizlerden edensin,
Sen, insanların sevinç gözyaşları, hüznü ve matemisin,
Sen, biz insanlara her şeyin en mükemmelini bahşedensin,
Sen, helal süt emmiş, ahde vefalı insanlar için bulunmaz nimetsin,
Ve sen, fani bu dünyada cennetimsi ülkemi anlatan kitabın özetisin.
21/04/2006
Kayıt Tarihi : 21.4.2006 09:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İbrahim Halil Demir](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/21/ah-istanbul-55.jpg)
buda bizim istanbul
saygılarımla
Bre İstanbul!
Ey İstanbul! Ben ki burçlarına hilâli diktim,
Uğruna civan mert yiğitlerimle kanlar döktüm,
Senin yollarına bin bir renkten çiçekler ektim,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Ol hasret-i aşkınla yandım yandım da kavruldum,
Gazadan gazaya cepheden cepheye savruldum,
Yıllar yılı nar-ı ateş-i aşkınla yoğruldum,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Bilirim yıllar yılı hasretle beni bekledin,
Muratla güne gün, aya ay, yıla yıl ekledin,
Yüreğinde sevda sevda cehennemleri sakladın,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Nice nice serdarlar sevdanla yandı tutuştu,
Alperenler, bahadırlar senin için vuruştu,
Ol bezm-i yarenler Eyyüp Sultan ile buluştu,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Ahİstanbul! sen yok musun, yoksa sen hiç yok musun?
Yoksa koskoca Fatih-i İstanbul’a çok musun?
Yoksa sen ehl-i cehle Hakkı Huda’dan hak mısın?
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Göklerde yankılandı Ezan-ı Muhammediye
Gözlerimizden kalktı perde uzandık Kabe’ye
Biz kapandık Ayasofya’da seninle secdeye,
Bre İstanbul! Aç göynün Fatih benim, ben Fatihim.
Şükür kavuştum sana, sen de kavuştun ya bana,
Ben ki seninle hükmettim tüm çağlar-ı cihana,
Selam olsun hocam Yesevi, dedem Oğuz hana,
Bre İstanbul! Hünkâr-ı Fatih benim, ben Fatihim.
Bilal Özcan
TÜM YORUMLAR (1)