İstanbul
Ah İstanbul
Ne çare uzaktasın
Boğaz uzakta
Geçen mavnalar, tekneler, kayıkçılar uzakta
Kılavuz kaptanların selamları saklı
Sen uzaktasın işte
Ben sana yasaklı.
Kim bilir nasıl özlemiştir kaldırımlar
Ayak seslerimden uzak, mahmur
Ne tüpçünün arabası geçiyor
Ne “Fasuliye! ” diye kısık sesle bağıran satıcılar
Sütçüler ellerinde zil çalardı
Akşamki yağmurdan kalan gölcükleri
Küçük, sevimli köpekler yalardı.
Fide halini hatırlarım ormanların
Şimdi dumanlarında feryatlar yükselir
Ah! İstanbul, ah!
Belki bu eller sana dokunmak için
Kırar zincirleri, oraya gelir.
Kırmızı, sarı, yeşil
Trafik lambaları vardı
Sebebini çözemediğim şu kırmızı var ya
Durur durur suratını asardı.
Bu kadar araba da yoktu
Heyecanına mağlup bakışlar binemezdi
Nerede otobüsler, metrobüsler
Şimdi bütün gölgelerde
Albenilerini takmış sıcacık öpüşler.
Çığlık çığlığa
Martılara ağlamayı öğreten İstanbul
Deniz üstünde denize hasret
Hatırladım yine sen oradasın
Her gün sonu olduğu gibi
Bak güneşle birlikte yine çöküyor kasvet.
Kayıt Tarihi : 4.1.2009 20:24:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Turgut Uzdu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/01/04/ah-istanbul-100.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!