Ah be Hale,
Gözler badem, yanaklar elma,
Dudaklar kiraz,
Aşk aşk desek de kapına kul olmadık ama,
Dinle hele biraz.
Manav değil ki bu Adem,
Neden geldi bu HALE?
Ah be Hale,
O göz süzme,
O cilve,
Hele de o naz,
Amma yaptın caz!
Bırak cazgırlığı gel gayrı,
Ne olur Adem’i daha çok üzme!
Uzatıp arayı,
Büyütme ne olur gönüldeki yarayı.
Gülüyor bak bütün mahalle,
Düştüğüm hale.
Var ya Hale,
Efkar dağıttığım şu sigara,
Şu zıkkım rakı gibisin,
Hep seni çekiyor canım.
Geçtikçe gün,
Ne eskiyor,
Ne eksiliyor,
Sürekli artıyor heyecanım.
Ne yapsam, bir yanım sen.
Ama hep şaşırtansın;
Bir yoksun, bir çoksun…
Anlamıyorum.
Melek misin, şeytan mısın?
Benimle var mısın, yok musun?
Ah Hale,
Sen nasıl bir zehirsin,
Nasıl girdin üç günde kanıma,
İşlemişsin ta canıma ciğerime...
Hep seni arıyor
Seni soruyor bu gönül.
Hele de geceleri,
Neredesin?
Ah Hale,
Uğramasan da hiç yanıma.
Öyle dolu ki senle,
Kesildi yemeden içmeden,
Bir deri bir kemik kaldı bak bu beden.
Ne kadehle çıkıyorsun can evimden
Ne laf ile,
Daha da ne yapsam nafile,
Gören vah çekiyor,
Duyan yuh!
Söyle Hale,
Düşecek adam mıydı Âdem bu hale!
Kayıt Tarihi : 6.12.2011 21:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!