Dünuada insan bir defa ölür,
Gurbet çok zalimdir, her gün ölür,
Gecesi bir başka, gündüzü bir başka,
Ah zalim gurbet, ah.
Çekilmez bir çiledir, şu gurbet,
Türlü, türlü dert verendir, şu gurbet,
İnsanı yaşatmadan, öldürendir, şu ah gurbet,
Ah zalim gurbet, ah.
Hasta düşsen kimse sormaz,
Yaralansan kimse sarmaz,
Yansa bağrın. kimse su vermez,
Ah şu gurbet, ah.
Şaşar deli gönül, bu gubette şaşar,
Bitsin gurbet diye dağları aşar,
Hazan olur bağları, yaprak düşer,
Ah şu gurbet, ah.
Muradını alamaz, kimi gurbette gezer salınır,
Yaralanır kimi, gurbette bağrı delinir,
Ağlarım, şu gurbette göz yaşım silinir,
Ah şu gurbet, ah.
Ömür dediğin, şu kısacık yolda,
Eğlendik kaldık, şu gurbet elde,
Açan gül, açmaz oldu dalda,
Ah şu gurbet, ah.
Gurbetin kara defterine yazıldık,
Garip kaldık, koyun gibi süzüldük,
Boynumuz büküldü, hep ezildik,
Ah şu gurbet, ah.
Halini, hal eyleyemezsin,
Yolunu, yol eyleyemerzsin,
Zehir olur, balı, bal eyleyemezsin,
Ah şu zalim gurbet, ah.
Atilla Gözüküçük.
01.05.1998
Kayıt Tarihi : 10.3.2012 16:30:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kendi hayatımın anılarından esinlenerek yazdım.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!