Ah etmek değil bu.
Sende anlayacaksın yanaklarıma düşen her tuzlu damlanın yaşattığı ızdırabı.
Söyle şimdi şehrin sokak aralarındaki bakireliği bozulmuş kuytuları hangi yağmur temizler?
Kaçıncı unuttum deyişim rahatlatır merhametini?
Başkalarının yaktığı ateşi söndürdüğün ruhumdan nasıl silinir is kokusu?
Musalla taşına yatırılsa aciz bedenin kim iyi bilir seni?
Nasıl kırabilirim boynuma dolanan kokunun kahrolası kollarını?
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla