Kader dilerse çöller, yare gülistan olur
Sarılır gonca güller, canana fistan olur
Rüzgarında ak tüller, eserken destan olur
Yeter ki iki gönül, aynı yelden ah desin.
Aşığın kaleminden nağme çağlar yüreğe
Her harfin aleminden yemin bağlar bileğe
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
şimdiki aşklar kwelebek ömürlü.yuva anlayışı yook ki bir de onun sıcaklığını hissetsinler. keşke senin şiirindeki gibi yaşasalar aşkı, keşke senin şiirindeki gibi sıcacık yuva kurup orada mutlu olsalar. ne güzellik, ne güzel temenniler yerleştirmişsin şiirine. sizin yüreğiniz güzel hep öyle kalın.
saygılarımla:
rr.akdora
Geceye güller saldınız, yüreğinize sağlık. Sevgi ve saygımla
Huşuyla kol sallanır ezgiler bestelenir
Yanak yanar allanır kalp üste destelenir
Saza değer, ballanır, zaman ahestelenir
Yeter ki iki gönül, aynı telden ah desin
Gökten bir melek iner kavli karar edende
İlmek düğüme döner duasıyla gidende
Bir can bir cana siner kaynaşır tek bedende
Yeter ki iki gönül, aynı halden ah desin
Harika bir şiir kaleminize yüreğinize sağlık Saygılar...
Keşke bunları yapmayı becerebilsek....kaleminize, yüreğinize sağlık....
Bakışlar bakışlara dokununca aşk başlar
Sevdanın karşısında eğilir bütün başlar
Kan çanağına dönen gözlerden akan yaşlar
Birbirine karışıp, aynı selden ah desin!
Üç güzel şiir, üç tam puan!
Gözün ucuyla bile bakmadan başkasına
Sevgiye zarar verip varmadan keşkesine
Sevda denen ırmağın kapılıp coşkusuna
Yeter ki iki gönül, aynı selden ah desin.
Sevgili Mücella hanımefendi, bugün okuduğum üçüncü sevda şiirinde de güzellikleri buldum. Ama hece ile anlatımın yeri ve lezzeti bir başka oluyor vesselam.
Ben de bir dörtlükle katılmaktan keyif aldım, kaleminiz daim olsun.
Selam ve sevgiyle.
Mücella hanım, nefis bir hece çalışması olmuş, kutluyorum.
''Aşığın kaleminden nağme çağlar yüreğe
Her harfin aleminden yemin bağlar bileğe
Süzülür gül deminden sevda damlar eleğe
Yeter ki iki gönül, aynı dilden ah desin''...
bu güzel dizelerinizi okumak keyifti bizler için...yüreğinize ve emeğinize sağlık...tebrikler...
Yine her zaman ki gibi her yönüyle mükemmel bir şiir,yüreğinize sağlık,tebrik ve takdir ederim,ilhamınız gür,güçlü kaleminiz daim olsun,saygılar,
Eşlik etmek istedim,umarım olmuştur,
Seven insan haykırıp,aşığım demelidir
Kavuşmak sevenlerin dileği,emelidir
Verilen sözler sıcak yuvanın temelidir
Yeter ki iki gönül, aynı yoldan ah desin.........Enver Bilgiç
Aşığın kaleminden nağme çağlar yüreğe
Her harfin aleminden yemin bağlar bileğe
Süzülür gül deminden sevda damlar eleğe
Yeter ki iki gönül, aynı dilden ah desin
tebrikler kutluyorum mükemmel olmuş sağol ilhamın bol olsun.
Bu şiir ile ilgili 109 tane yorum bulunmakta