Ah bu şehir, ah bu şehir!
Dünya kenti, çağdaş
“Monamur, gudnayt, orayt”
Oh be oh! Canımın canı
Dağı aslan gibi, denizi dansöz
Havası döner ayna, rüzgârı sonsöz
Ne yaparsa yapsın, ne ederse etsin
Yeter ki güneşi çalmasın üstümden
O bana yeter! ..
Bu şehir, ah bu şehir!
Vay anam, yandım anam, zalim gurbet
Gelen gider, giden gelir
Sayısız tekerlek döner yolunda
Başım döner, şehir başımda yükselir
Yakamoz düşer karanlık sulara usulca
Yeter ki yıldızları çalmasın üstümden
O bana yeter! ..
Bu şehir ah! .. Ah bu şehir! ..
Martı çığlığı, muz rüzgârı, portakal düşü
Sarı giyer, mor çıkarır bu şehir
İşçi çığlığında karınca, patron kasasında fil
Omuz askısında çanta, çantada karanfil
Bu şehir yalın ayak, küçük parmağında oje
Şuh, yalınkat, soyunuk
Ya da türbanlı bu şehir...
Yeter ki
Sürmeyi çekip almasın göz üstünden
O bana yeter! ..
Bu şehir, ah bu şehir! ..
Arsa trilyon, yat bedava
Kat üstünde kat var fidanım
Fidanım sigara üstüne sigara yakar
Fidanım soğuk, şekilsiz, beton yığını
Apartmanların çığlığını atar...
“Aylav yu, may darlink, öptüm seni! ”
Can pazarı, aşk borsası
Yalan makinası, sahte gülüş bu şehir
Nice yıkılmış devler yatar parklarında
Yeter ki
Umutlarımı söküp almasın yüreğimden
O bana yeter! ..
Ocak-1993
Mustafa CeylanKayıt Tarihi : 14.1.2009 03:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!