Ne işim var gurbette yüreğimin kandili ışımasa?
Yabanda sevgiye,sevdaya susamışlara,
Bir madenci feneri gibidir yüreğim..
Sen yalnızlığımın inleme nöbetlerinde çarem,
Gurbet gecelerimde hasretiyle ısındığım yar..
Bu yabanlarda tutsak bir Zeybeğim ben..
Zaman olur kıskançlık gibi kaplar yöremi,
devasız sancısıyla çepe çevre hasret...
Neyleyim? yılları eskitmiş suskun bir taşa döndüm,
Hangi göze baksam atar beni kendime...
Bi bilebilsem şimdi hangi akar suyun,
Kıyılarında türkü söyler gölgem?
Sorma hiç şiire bile sığmayan acının adı ne..
Ben deli sevdaların, derin sevgilerin ana yurduyum.
Nice ceylanlar gezinir gönül dağlarımda....
Amma korkma! Yorulmaz acı çekmekten,
Bu kendi yandıkça çevresini ışıtan yüreğim..
Ben içimde biriktirdiğim suskun çığlıklarımla,
Nice sancılar küllerim aynaların gurbet yüzünde..
Fakat kimsenin gücü yetmez beni asimile etmeye..
Ben sıla göklerinin bağrındaki şafağa gömüleceğim..
Her seher camından baktıkça beni göresin diye..
Ali Başol
Ali Başol 2Kayıt Tarihi : 4.2.2018 16:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!