Ah Ben, Sevda Deryamın Destanı

İlhan Sağ
77

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ah Ben, Sevda Deryamın Destanı

Ah o ufuklar…

Ne zaman yeşille maviyi okadar yakın görsem birbirlerine,
Ve hala denizdeyse güneşin pullarında yüzen yunuslar,
Yenik düşülen nefsim değildi,r ama elimde de değil, tutamam kendimi;
Hani, belli belirsiz birleşir gibidir dağlarla,
Âşık olurum işte ozaman, kendini ulaşılamaz kılan ufuklara…

Bırakırım herşeyimi, gözümü bile kırpmadan arkamda,
Âşık, fedakâr, savaşçı yüreğimi alırım sadece yanıma.
Atarım kendimi hiç düşünmeden, aşk deryasının sularına…

O kadar nadirdir ki, belkide son kez karşılaşıyorum derim hayatımda,
Doğadaki her şeyin uyuymunun kusursuz kılındığı bu anda…
Kim tutabilir ki atarım kendimi, geçebilmek için sulara,
Ulaşabilmek için iki mavinin birleştiği, ufuk denilen aşka…

Hiç yorulmak bilir mi beden koşarken suda,
Yetişmeye çalımakta, ondan önce suya dalan gönlüne,
Yolun başlarında.

Ve sığı sular sıcaktır…

Kendime olan güvenim çelik gibi hamdır,
Çünkü bilirim ki ayağımın altında hala kum vardır.

Ah bu gönül…

Sonunu hiç düşünmeden, hiç karşılık beklemeden,
Kendini bile gözden çıkartmaya hazırdır.
Bir gözüm daimi ufukta, beden artık kıyıdan uzaktadır.
Öyle açılmışım ki tedbirsiz, artık denizin ne tadı nede tuzu vardır.

Başımı sudan ilk çıkarttığımda
Durup bekledi gönlüm de beni,
Birkaç kulaç uzağımda,
Ellerimse parmak izlerinin coğrafyasını…

Öylesine çıldırmışım ki varabilmek için aşka,
Kalbimin ateşi bedenime vurmuş, hissedememişim;
Güneşin sırtımı kırbaçlayıp öldüresiye kavurduğunu,
Üstellik açık suların kan dondurucu soğukluğunda…

Deprem öncesini sezinleyen vahşiler gibi
Bir kurt uludu o anda aklımda;
Sanırım bu suların niyeti bozukmuş,
Her attığım kulaçta, her nefesimi suya boşalttığımda
Beni aşkımdan çaydırmak için sanki kudurmuş…

Ah bu akıl…

Anlar gibi olmuş sanki
Ufku bir anda aşk kılanın gönlümün hevesi olduğunu…
Vaz geçmeye meyletmiş hemen,
Farkettikten sonra ufukların gerçekten ulaşılmaz olduğunu…

Ama gönlüm çocuk misali, dokunsam ağlayacak,
Bir türlü lafım geçmiyor ki illaki sonuna varacak.

Gönülya bu, sızlayacak;
“Nerede senin savaşçı yüreğin, hala son yanında mı yoksa,
Âşıktı hani o, hani fedakarkı” diye aklımı başımdan alacak.

Artık dört bir yanım yok, her yanım ufuk,
Şimdi düşmem gereken en son duygu; boşluk…
Çıkılmış bir yol var deyip, sonunda yine gönüle uyduk,
Bu sefer gönlüm yanımda, her şeyi unutup yola koyulduk.

Güneşin battığı yer kıyıdan da aynıydı…
Sanırım aldığım onca yol bana çok şey kattı…
İklimi değişti buraların, balıklar bile çok farklılaştı,
Sevdam için alışmaya çalışıyorum bir taraftan deryaya,
Çünkü kıyıdaki gibi değil artık kokusu ve tadı…

Ah bu sevda…

O’nun haberi yok belki benim aldığım yoldan,
O kadar mutluyum ki bu seferki sevdamdan…
Korkuyorum birazda etraftaki nazarlardan,
Ama en mabedimdeki şarkımı söylüyorum, hiç birisine aldırmadan,
Sende bil artık burada olduğumu, geliyorum sana yorulmadan…

İlk gün batımında senin için yaptım hayatımdaki bir ilki,
Ve anlam yükleyemediğimse, ilk gecemde gönderildi hayatımın ilk felaketi.
Yükselirken ağır ağır dalgalar, hala gökyüzündeydi yıldızlar,
Ve hiç tanışmadığım bir fırtınayla beni bir başbaşa bıraktılar.

Ne kaçabildim, nede üzerine gidebildim,
Suyun üzerinde kalabilmekti tek istediğim.
Her fırtına sonrasıda geldiğini duyduğum,
Giden kasvetin ardındaki o güzel dinginliğinde
Doğan güneşle birlikte tekrar onu görebileğim…

Nasıl çıktım ilk fırtınamdan anlayamadım,
O’na gidebilmek için hala hayattayım,
Tüm isteklerim gerçekleşecek sanmıştım…

Uluyan kurt artık havlıyordu tehlike görmüşçesine,
Fırtınayı O’nun gönderdiğiydi tek anladığım,
Gözyaşlarım karışırken damla damla denize…

Yanımdan geçiyordu durulduğunda dalgalar,
Güneşin pullarında ufkuma doğru yüzen güzel yunuslar.
Hiç birisi fırtına görmemiş gibi,
Sanki hepsi sonsuz huzur doluydular.

Sahildeki gibi yine kandım onların yalanlarına,
Ve düştüm tekrar onların ardından ufka doğru yola.
Hiç niyeti yoktu bu suların beni askıma ulaştırtmaya,
Balçık gibi içine çekmeye çalışıyor beni hala,
İleriyebilmek için her çırpınışımda…

Ah son dualar…

Tükenmiştim artık ve sığındım tek çarem olan Yaradana.
Ve birden buluttan beyaz martılar üşüştü başıma,
Sanki geri dönüş yolunu göstermek için gönderilmişlerdi bana.
Bir tanesi düşen yaprak misali süzülüp daldı suya,
Ve çıkıp oturdu suyun üzerine, beklermiş gibi beni orada…

Denizde sürüklerken bedenimi, var gücümle dosdoğru kuşa,
Bir gölge yükseldi dipten ve oturmş buldum kendimi kayaya…
Şaşkın şaşkın güneşi izlerken ben,
Ortasından gerilmiş iplik gibi dizildiler havada,
Ve göç edermiş gibi uçmaya başladılar;
Benim yola başladığım sıcak sulara…

Ah bu şaşkın…

Mademki şimdi her tarafım ufuk, bende yüzerim geldiğim ufuklara,
İçimdeyse yunuslarınki gibi bir huzur var sanki…
Ben O’na doğru giderken hiç yaklaşamıyordum ama
Ondan uzaklaşıyorum şimdi, aklım sadece bunu söylüyor bana…

Hala aşk her yanım ve ben hala içindeyim onu tamamlayan yarısının,
Çektiğim bu acı çaydıramadı beni, nasıl kıyabilirimki canıma…
Yüzüyor işte bedenim geldiğim güzel koyuma, tüm maddiyatımla…
Unutmak kolay değilmiş, geri dönüp bakmak istiyor gönlüm arada…

Ah bu vazgeçmek…

Artık sular ısınıyor diyorum, hissediyorum güvendeyim artık,
Fırtınalar içinde boğuşma olmaz buralarda, o buralara uğramaz.
Olmamış buna benim koyumdaki en yaşlı balık bile tanık…

Dönüp bakayım diyorum dinlenirken, nede olsa o kadar acısını tatdık,
Sanki niyetimi anlamış gibi o anda geçiyor arkamdan
Denizi karının içinden yararak, gölge gibi zifiri bir yaratık.

Hiç yoktan güneş batarken güzelliğine bakayım diyorum,
Bu seferde kaynamaya başlıyor derya, bense içinde ufacık bir âşık…

Kararlıyım diyorum sulara, artık dönmeyeceğim bir kez bile ardıma,
Ama içimde hep bir eziklik var, ulaşamadığımdan kaynaklı ulaşılmaz ufuklara,
Ve ne kadar acı, onu görebilmek için sığınacağım aynalara…

Şimdiyse geri dönüş yolunu kaybetmiş gibiyim,
Gittiğim yön doğru, güneş oradan doğuyor, biliyorum…
İçimde hep bir geri dönüş ateşi harlanıyor ama
Bense sadece gönlümü teselli ediyorum, tokatlayamıyorum…

Geldiğim kumsalın kokusunu biliyorum, alabiliyorum.
Hep karşımda olacak ardımdaki ufuk hissedebiliyorum,
Bir gün aşkım değişecek, Yaradana dua ediyorum…

Şimdilik gönlüm birkaç kulaç arkamdan geliyor,
Aldığım kararın kesinliğini, sevda denizim vazgeçilmez kılıyor,
Ve işte, geldiğim ufuklara yavaş yavaş geri dönüyorum…

Ne için koşarak girmiştim bu sulara,
Ne için yavaş yavaş geri dönüyorum…

Ne kaldı üzerimdeki yaralardan başka bana,
Acaba ben iz bırakabildim mi O’na
İyi ya da kötü anılarda, bilmiyorum…

Aralık 2008

27 Eylül 2007 den bu güne kadar geçen her günüme hitaf edilmiştir...

İlhan Sağ
Kayıt Tarihi : 30.1.2008 14:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


27 Eylül 2007 den bu güne kadar geçen her günüme ithaf edilmiştir...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    güzel dizelere alkışşşşşş

    Cevap Yaz
  • İlhan Sağ
    İlhan Sağ

    Hepinize çok teşekkür ederim,
    Kendimden sizlere birşeyler katabildiysem eğer,
    İnanın bu her şeye değer...
    Sizleri üzdüysem eğer,
    Bana yapacak olduklarınızda
    önce kalem gelir, yürek söyler...
    (: iyi günler...

    Cevap Yaz
  • Merve Sibel Deniz
    Merve Sibel Deniz

    gerçekten bir sevda destanı olmuş ilhan! yüreğimden vurdu geçti tek taraflı kendi sevda destanım geldi gözlerimin önüne :(

    Cevap Yaz
  • Ebru Ertaş
    Ebru Ertaş

    yüreğine kalemine sağlık okudukça aktım şiirine...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (4)

İlhan Sağ