Ah Be Gülüm Şiiri - Tacettin Kızılboğa

bir ağustos sabahıydı,
seher yelleri tünemişti dağlarıma,
cumanın ilk ışıklarında,
açmışım gözlerimi yeni bir âleme.
doğduğum günle zikredi esamem.
son noktayı koymuş yaşlı ninem.
yayla isminin ağırlığını sırtlamıştım.

henüz çok erkendi,
biçilmişti adam rolü küçük bedenime.
emeklemenin bir adım sonrasında,
çocuk parklarında yaşıtlarım,
yürümekteydim her aşa bir başıma.

yol uzun,
mahsuni bekleyişler sırdaş değildi gönlüme.
bir umut yolculuğu vuslatım.
yüreğim hep çocuk.
hangi gülden şarkılar dökülecek içime bilemezdim
belki kaf dağında buluşuruz
be gülüm…

hep gizli hülyalara meftun.
sevdalı kelimeler kalbime gömülü.
hüznüm, tebessümlerimde saklı.
hatırlamıyorum oyuncağımın olduğunu,
tel arabam bile yoktu.
bisiklet mi? sürmesi kanlandırır dizlerimi.
başkasının topuyla oynardım gizli gizli.

sessizce kapıyı aralayarak içeri dalardım.
kaçamaklarımın vebaliydi.
titrek yüreğimle zılgıtı beklemek.
babam kızar diye ödüm kopardı.
ödüm kopardı be gülüm.
top oynadığım için.

bakma bana öyle.
maziye yoktur hasretim.
isyanda da değilim.
acı hatıralar yankılanırken mazimden,
yağmurun ıslatamadığı kadar,
yüreğimi ıslattı hayat, yüreğim ıslandı.

ilk kelimeleri abdullah hocamdan öğrendim
ilk önlüğüm, beyaz yakalı siyah katran.
son önlüğüm olmadı bir daha,
ceket-kravat takana kadar.
öğretileri kazandırdı bir sonraki sınavı.
ey hocam, geçemem seni anmadan

ilk gurbete çıkışım,
anamın elime verdiği çantayla olmuştu.
henüz on iki yaşımdaydım
dalmıştım hayatın dehlizlerine,
bağrına taş, alnımdan öperek yollamıştı.
of çekişini halen kulağımda duyar gibiyim.
evden ayrılan geline ağlar gibi.
dökmüştü gözyaşlarını babam.
henüz yeni başlamıştı kavgam.
bilir misin yoksulluğun acısını
harçlığımdan sınav harcını yatırdığımı,
dershane ye gidemediğimi,
dergi, kitap alamadığımı,
son harçlığımla aldığım tarih kitabını,
etüt ortamında çaldırma sızısını,
nerden bilebilirsin ki be gülüm.

liseli âşıkların yolunu keşfettim ben de.
öyle utangaç aşklara yelken açtım ki,
çözülürdü dizlerim, güneşi görünce.
geri dönüp bakamazdım edebimden.
çevresinden hep dönüp dururdum.
yüreğimi kanatırcasına be gülüm.

bakma bana öyle,
maziye yoktur hasretim.
isyanda da değilim.
gençliğimin acı hatıraları,
yoksulluğun ıstıraplarıyla doludur.
mazimde yağmurun ıslatamadığı kadar,
yüreğimi ıslattı hayat, yüreğim ıslandı.

be gülüm.

TajdinK.06.12.2017 ANKARA