Otuz iki sene oldu mu bilmem,
Seni çok özledim ah be gardaşım.
Akar da gözümün yaşını silmem
Halimiz perişan ah be gardaşım.
Günlerim geçiyor korku içinde,
Yolunu gözlerim turna göçünde,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
niye serayı...sarayı deseydin a be şair..😀
Neyse,kutladım saygı ile...
niye serayı...sarayı satsaydın a be şair dedim kendimce😀
Neyse,kutladım efendim....saygı ile...
Günlerim geçiyor korku içinde,
Yolunu gözlerim turna göçünde,
Kepçe oldum kara kazan içinde
Hep seni aradım ah be gardaşım.
--Osman hocam harika bir şiir okudum sizi ve şiirinizi kutluyorum
tebrikler günün şiirine şairine
kutlarım gardaşım günün şiirini ve şairini
ANTOLOJİDE GÜNÜN ŞİİRİ SEÇİLEN AH BE GARDAŞIM * ADLI ÇALIŞMASI İLE OSMAN GENÇ ŞAİR ARKADAŞIMI CANDAN KUTLARIM....
Antolojide Günün şiiri seçilen şairi ve şiirini kutlarım tebrikler (Ah Be Gardaşım) Adlı şiirin antolojide günün şiiri olarak seçilmiştir şiirini okumaktan mutluluk duydum tebrik eder kutlarım seni başarılarının devamını dilerim.Sevgilerimle
Tarihte onlarca devleti kurdum,
Mazlumun yanında, zalime vurdum.
Şimdi istemiyor beni öz yurdum
Türk olmak ne zor iş ah be gardaşım,,,,,,,
Azizim!
Yürekten gelenleri yürekten kutlarım tam puan kabul buyurun
saygılarımla
Türk Doğduk Türk Yaşarız
Türk doğduk Türk yaşarız,
Dağlar bize yol olur aşarız,
Nil, Tuna, Sakarya olur coşarız,
Cepheden cepheye yol bulur koşarız.
Gönlümüzde albayaraktan al renk,
Mazimiz atiye mihenk,
Kanımızdan bayrağımızdaki renk,
Türk doğduk Türk yaşarız,
Tarih üstüne tarih yazdık yine yazarız,
Elif yolunda Elif Elif tozarız,
Nil, Tuna Akdeniz Hazarız
Türk doğduk Türk yaşarız
Cihan-ı alem dar bize,
Gül-i Sultan yar bize,
Oğul! Esaret ar bize,
Türk doğduk Türk yaşarız.
Mührümüzü vurduk medeniyete,
Koşarız alperenler dergahından hidayete
Öyle bir milletiz ki ezelden ebete
Türk doğduk Türk yaşarız.
İstiklal-i hürriyet güneşimiz,
Yok dünyada tek bir eşimiz,
Biz gibi bizi diyen bizim kardeşimiz,
Türk doğduk Türk yaşarız.
Türklük bedenimiz İslam özümüz,
Yitik sevdalarla yankılanır sözümüz,
Sevda ateşi ile hala yanar közümüz,
Türk doğduk Türk yaşarız
Bilal ÖZCAN
yüreğine sağlık üsdadım,
türk olmak zor iş hemde çok zor abi,kutluyorum eşşekler akıllanmaz akreplerden sokmaktan alıkoymaz kendini,kendi zehirleriyle zehirlenmedikçe kutlarım
Yüreğinize sağlık usta kaleminizi kutlarım şiirinizi beğenerek okudum güzel şiiriniz için sizi canı gönülden kutlarım Sevgilerimle
Bu şiir ile ilgili 92 tane yorum bulunmakta