şimdi yangınlar sisli
şimdi yangınlar zehirli
şimdi yangınlar uyuşturuyor
şimdi yangınlar afyon kokuyor
ah be ustam ah
şimdi yangınlar bile genetikli
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Of be, cesur yürek, yanıp kavrulmaktasın, delikanlıca, mertce !
Bi dönelim arkamıza, kim var ?
Hiç kimse..
Duyarlı yüreğe selam olsun, kaleminize ,yüreğinize sağlık...saygılar...
beğeniyle okuduğum bir şiir oldu..kutlarım.. ....ant+ 10
Farklı yanışlara gebe şimdilerde yaşamlar, ateş olmayan yerden duman bile çıkartabilen teknolojik aletlerle çok şeyler söyletiyor ve yaptırıyorlar masum insanlara artık. Ama korkunun ecele yararı yok dost yürek, uyanışı sürdürmekte yarar var... Mutluluklar sizinle olsun!(10on)
Karl Maks der ki; 'Önce kendimi düşünürüm, sonra ailemi daha sonra da ülkemi... Çünkü kendime hayrım yoksa ne aileme ne de ülkeme hayrım olur'
Sayın üstadım da öyle demiş yüreğinin sesini dinleyerek duyarlı kalemiyle... Kutlarım... Saygımla...
ne sen
ne o
nede ben yanayım
yürekten kutlarım...
saygı ve sevgiler sunarım
muhabbetle...
Sen yanmasan, ben yanmasam, kim çıkaracak karanlıkları aydınlığa dediğin, o yangınlar da değişti..
..değil artık eskisi gibi..
Şimdi yangınlar, sisli,
Şimdi yangınlar, zehirli..
Şimdi yangınar, uyuşturuyor..
Şimdi yangınlar, afyon kokuyor..
Ah be ustam ah.. ...
Bunca yıl uğraştık, başaramadık. Hele şimden sonra çok zor. Ama yılmayacağız....
Bir kişinin size karşı dürüst davranıp davranmadığını öğrenmek istiyorsanız; O kişinin başkalarına nasıl davrandığına bakmanız yeterilidir..
Aynaya gerek yoktur aslında o kişi içşin, bir de dönüp çevresine tarafsız gözle bakmayı öğrense...Kutlarım...Yine muhteşemdi Can Kardeşimm......Kalemini elinden düşürmesinler...Hep yaz...Sevgiler...
Yüreğine sağlık Hüseyin kardeşim,yürek sesin hiç susmasın,beğeni ile okudum ve tam puan ile antoljimde.
Yazılarınızdan anlaşıldığı gibi yüreğiniz sadece kendiniz için değil.
Bütün insanlar için çarpıyor.Ben değil biz diyorsun.Bütün insanları seviyorsun.Diliyorum ki bir gün bu feryad eden yüreğini bütün insanlık duyar ve nereye gittiğinin farkına varır.Duyarlı yüreğini gönülden kutluyorum...
Asıl sözüm sana can kardeşim doğruluğunuz dürüslüğünüz verdiğiniz emek başkaldırışlar sayesinde ,birazda olsa bizde varız diyoruz yokluğunuzda ortalığı ne olduğu belirsiz birileri kaplamış bir uğultudur varoluşları hadi kalkın uyanın biz sizden yanayız siz bizden yana kaybolmadan bu memleket hep bir ağızdan yıkılmakdakık ayakatayız diyebilelim bir daha .. tebrikler emeğe yüreğe,,
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta