Bir lahzada yarılmalı gökkubbe
Bir yıldırm düşmeli beynime
Öyle rahmet gibi değil
Bir lanet gibi boşalmalı griden siyaha dönen bulutlar
Kuşlar kanat vurmamalı boşluğun nefesiyle
Yapraklar ayrılmalı dal uçlarından
Bir sefere yol almalı karıncalar.
Sessiz ve sığ akan berrak nehir
Bir coşkun sele dönmeli kayaları sökerek yerinden.
Toprak yarılmalı,dağlar yürümeli
Önünde tek bir tepe bırakmamalı kökleriyle birlikte
Ve sonra
Aniden
Sen ,
Çıkıvermelisin kapıdan
Yürümelisin usul usul bana doğru
Geciktim demelisin geciktim
Kusura bakma.
Ah!
Neler ettin bir bilsen
Gelmeseydin
Neler olacaktı?
Yer yerinden oynayacak
Ve ben
Ağlayacaktım.
Bir felaket düşündüm yıldırım düşesi beynimle
Rahmet ile lanet birbirine girdi
Siyah bulutların
Gözle görünmez ,uzak ülkesinde
Ne dağ tepe koydum yürümeyen
Ne sakin sessiz akan derecik
Sel olup akan.
Gel ne olur
Bırakma beni kendi başıma
Yalnız
Işıksız
Ve de sensiz.
Ah !
Kayıt Tarihi : 2.11.2018 17:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!