Işık cümbüşüyle dolan gözlerin,
Tebessümle yanakların kırlara döndüğü,
Çiçeklerin açtığı,
Kelebeklerin koşuşturduğu,
Yaz sıcağında bahar kokusunun yükseldiği andı…
Düz yolda sendeleyen alkolsüz bedenin,
Dizlerinin çözüldüğü,
Ayakların dolaştığı,
Ellerin ne yapacağını bilmeden,
Kah ceplere, kah birbirine sarılarak,
İçerde kopan fırtınayı saklamaya çalıştığı andı..
Sevginin sıcaklığıyla titreyen bedenin,
Dondurucu soğuk alarmıyla,
Beyne sinyallerini sıklaştırdığı,
Beynin, vücudu ısıtma telaşıyla
Yaktığı ateşin,
Tenden fışkıran damlacıkların,
Yağmur misali sırılsıklam ettiği andı…
Saçlarının arasından esen serin rüzgarın,
Tüm bedenin donarak,
Resim karelerine sığmayan
Muhteşem güzelliğe,
Dilin aynı nakarata takılı kaldığı,
Seni seviyorum kelimelerine düğümlendiği andı..
Okyanusun derinliklerinde
Oksijene yalvarırcasına gözlerinden
Davetini beklediği an.
Ufak bir yeşil sinyalin çakmasını
Beklerken kalp ritminin
Şelalenin kayaya çarpan su sesine
Ömrün, yaşamın döndüğü andı.
Yıllardır uyuyan duygu volkanlarının
Birbiri ardına patlamasıyla
Hangi dilde olduğu bilinmeyen çığlıkların
Camlara çarpan ekosuyla
Biraz daha kalmak için üstünde bulutların
Tüm güçle çeşmeleri kapatmaya çalışmasıyla
Acısıyla terden sırılsıklam olan bedene
Attığı ısırışların vahşice saldırışın
Aklın fikrin düşüncenin gömüldüğü
Saatin zamanın hayretli bakışları arasında
Tavanın yerle kol kola gezdiği andı..
Sisli perdelerin çöktüğü
Sensizliğin imkansızlaştığı
Sonrasında özlem haykırışlarını
Her saniye tekrarlanacağını bile bile
Kördüğümle bağlandığı
Ruh eşiyle tanıştığı
Ağustosun 10 u getirdiği andı..
10.08.2007
İzzettin AKYAPI
İzzettin AkyapıKayıt Tarihi : 18.9.2008 19:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!