Beyazın ötesinde durur
Dilin suyunda bir çiçek
Morlukları dökülür, ölü güz kanatsız kalır
Benim yazmadığım o mavi gökyüzü
Ulaşamadığım sözcüklerin yunağı
Arı bencillik;
Kendi değirmenimin suyunda yıkanan
Taş ve tohum
Çoğalmanın ağustos palamarları
Sesten öte kirlenen gündüzlerin
Gece düşü.
Kovulmuş aynaların ışık yollarındaki
Süklüm püklüm yol alan kervanları.
Acının bencil coğrafyasında
Adım başı çöreklenen
Gömütlüklerin taşlıkları
Siz susun,
Beyazdan ötedir mermerin yazısı,
Sessizliğe gömdüğümüz korkularla
Hiç büyümeyeceksiniz
Siz,
Aynaların karaltısındaki güz selvileri
Lodosun kıyısında büyüyen dalga
Eskiyen palamarlarla
Ne iyi dostunuz
Paslı halkalarla,
Ben denizi tanımazdım
Mavinin öteki adını
Çağırdın geldim işte
Avuçlarımda ot kokuları
Böceklerin uçuşması
Elimi tut.
Tanıksız günler geçirdim
Karanlığın bir sönüp, bir parlaması.
Kayıt Tarihi : 23.3.2002 03:32:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!