Ağustos kuşları
Derin, saf, mavi bir gökyüzünde kara noktalardan oluşmuş kıpırtılı kara bir yumak helezonlar çizerek dönüyor.
Onlara bakıyorum.
Bir ucundan katılan kalabalık ve karışık siyah noktalarla büyüyen yumak diğer ucundan zarif ve düzenli bir ok gibi çıkarak maviliğin içlerine doğru uçuyor.
Gidiyorlar.
Onlara bakıyorum.
Garip bir hüzünle bakıyorum onlara.
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
şiir diye yuttuk efenim!..:)kuşları da yutarız zaten biz!..önümüze konulan her şeyi yutarız!..bu ağız,bu mide bizim...havayı da yutarız,suyu da...
neyse..kuşlara selam olsun benden...saygı ile...
Karanlıklardan nasıl taşınır bir beyin?
Nereye?
Aydınlıklara!
HÜSEYİN GEZER/ Kıbrıs Sokak-Arhavi
ahmet abe
iyiki varsın...
saygılar...
Oysa ki,gezindiğimiz o mevsimlerin içinde,giden de biziz kalanda;bekleyende biziz,gelecek olanda;bulduğumuz , hep aradığımız o sevgili ise,ruhumuzda saklı olandı, bir zamanlar kaybetmeden önce aslında....Gittiğinde bir zamanlar farklıydı biraz şekli ama geçtiği mevsimler, saçlarına düşen,yağmurlar, karlar ,düşen yapraklar güzelleştirmiş,beslemiş,büyüterek getirmiş ruhumu,bitanemi bana...
öyle...ben gördüm:)
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta