Ağustos'da gelmiştin
İkibinaltı'da
Yine yanıyordu İzmir
Cehennem sıcağında
Vuslat ikliminin son demini almıştı
Karşıyaka-Bostanlı...
Martılar çığlık çığlığa selamlamışlardı
Sabaha kadar beklediğimi...
Yolu şaşırmış da
Kaybolmuştun ya hani...
Hatırlıyor musun
Bir elin omuzumda
Küçücük su şişesiyle dokunmuş
İşaret etmiştin
İleride duran birini
Bak, diyerek...
Çığlık atmıştım sevinçle
Pamukşekeriii.........
Sonra yandakini gösterdin
Dondurmaaa................
İkisi birden olmaz
Sadece birini seçeceksin, demiştin
Gözlerin alaz alaz
Yüreğimde bir ayaz
Lodos esmişti başımda
Nasıl teşekkür etsem bilmem ki
O Ağustos'tan kalan anılara
Kordon boyunda gezinmiştik
Eteklerim havalanarak
Hani bir de zekat mevzusu var ya...
Ne gülmüştük birlikte kahkahalarla...
O Ağustos harikaydı
Hatırlasana....
Teşekkürler aşkım
Sevmeyi öğretmiştin bana...
Akşam sıcaklığı
Tüm kasvetiyle çökerken
Üzerimde yeşil elbisem
Elele inmiştik merdivenlerden...
Adı Park Kafe olan bir mesken
Ben ekmek arası balık
Sen ise pizza...
Elinde telefon
Yiyememiştin talimat vermekten...
Sen sıkıntılı, telaşlı
Ben seni izliyordum bakışlarım aşk dolu...
Bahçedeki salıncakta sallamıştın beni
Çocuğunu eğleyen baba gibi...
Teşekkürler canözüm
Bana çocukluğumu verdin geri...
Yine mevsim yaz
Bu kez içim ayaz
Yine aylardan Ağustos
Şimdi ben gelirken sevdamın şehrine
Sen kaçıyorsun dolu dizgin
Yalınayak........
Sahi sen eskiden de böyle miydin
Bu kadar korkak! ! !
Korkma be yiğidim
Ben adam yemem! ! !
Bu kez teşekkür etmeyeceğim
Acının rengi olmazmış sevdiğim...
...............................Bir yıl önce miydi
yoksa asırlar mı geçti üzerinden hatırlamıyorum artık,
hafızamı kaybettim sanki.
13.08.2007
Eylül GökdemirKayıt Tarihi : 11.7.2007 10:56:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Gözlerinin kokusunu aldım yine,
Ellerimle dokunmak istedim yüreğine.
Sözlerinin rengini gördüm,
Kadeh kadeh üstüneydi bu akşam.
İstanbulun puslu akşamında,
Üşüdüm, içim yanarken.
Ayaklarımın altı bomboştu,
İçerken, canım seni istedi.
Yağmur sağanak değildi, ahmakça,
Yüzümden inerken damlalar.
Özlemek nedeni bu, yaşlanmış hissetmek,
Işıklar sönmek istedi.
Kapandı artık saat çok geç,
Saat sabahın dördü, kaldırımlarda.
Deli olmak varmış gençken.
Canım bu akşam seni istedi.
Ali Rauf Tankal
TÜM YORUMLAR (3)