Ağrı Dağı’nın eteğinde
Çiçeği burnunda
Bir genç yaşarmış,
Ahmet adında.
Günlerden bir günmüş
Bir kır at durmuş kapısında.
Güneş ve ağaç işliymiş,
Keçe belemesi sırtında
Atın Hak’tan geldiği,
Olur ki rivayet.
Ağrı türküsü söyler,
Ağrılı Ahmet.
Yazgısından habersiz
Yaşamına devam eder
Yanında Sofi sessiz
Geleni sorgu eder
İshak Paşa Sarayı’nda,
Mahmut Han otururmuş.
Güzel bir kızı varmış.
Dillere destan olmuş.
Âşık olur, kız ile Ahmet.
Böylece başlar büyük zahmet.
Kızı babası vermez elbet.
Kaçırır kızı kır atlı Ahmet.
Mahmut Han buna olmaz razı.
Askerleriyle peşinde olurlar tazı.
Ahmet kurtuluşu Ağrı Dağı’nda bulur.
Kıratıyla hedefe doğru yürür.
Aman vermez, dağın soğuğu karı.
Mezar olmuştur onlara Ağrı.
Dilden gönülle, gönüllerden dile,
Anlatılmıştır, yaşananlar yaşıyanlara.
11.02.08-Mersin
Kayıt Tarihi : 14.7.2008 10:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Göndük](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/07/14/agri-dagi-efsanesi-3.jpg)
Rivayet odur ki
Genç yoksul, gariban, yetim
Kız zengin, ağanın kızı
Kız göklerin yıldızı
Ve bir gül dalıdır .
Rivayet oldur ki küçük ağrı ,
büyük ağrı bu iki sevdalıdır.
Bu rivayetler
'Yatığı arpa sekisi
Çaldığı istanbul türküsü' nün masalıdır
Rivayet odur ki
Ayranı yok içmeye
Tahat revanla gider sıçmaya'
Durumunun halıdır.
Ama bir rivayet daha var ki
Davul da dengi dengine çalmalı
Boş hayallere kapılmamalı
Köroğlu olsaydı ağanın işini bitirir
kızı dağa kaldırırdı
saygilar ****Tam Puan***
TÜM YORUMLAR (2)