Ağrı Şiiri - Osman Balkıs

Osman Balkıs
189

ŞİİR


8

TAKİPÇİ

Ağrı

Yurdumun doğusunda bir garip şehir,
Dağlar arasında yanlızdir şimdi.
Tesbih tesbih kanaat ve tevekkül,
Bir Eyyüp sabrında ömür tüketmektedir.

Kanıt kanıt tarih yatar,toprağında taşında,
Büyük Osmanlı,muhteşem İshakpaşada yaşar.
Yontulmuş taşında heykel heykel Urartular.
Selam Alparslan ordusu,selam size kartal bakışlılar,
Çaldıran Ovasına doğru eserken Yavuz'un fırtınası,
Hünkarın bileğinde kas kas yağız atlılar.
Atlılar,atlılar
Ağrı'dan kanatlandılar.

Soğuk diyarlardan aç ayılar,
Mankör kediler,evimizde beslediğimiz,
Pençe pençe,salya salya,Ağrı'ya saldırdılar.
Kılıçgedükte Hacı İsa Beyler,Hüseyin Paşalar
Sarp dağları,kayalıkları
Rus'a,Ermen'iye mezar yaptırdılar.

İlmin zirvesi Ağrıdağı gibi muhteşem,
Kar beyazı timsali teslimiyetin,
Türbesinde nurdan bulutlar, Şeyh Ahmet Hani'nin.
Sakallarından damla damla,tel tel yağar,
Nurdan kitabeleri bu mübarek dinin,
Molla Ahmet,Molla Zahir,Molla Nadir'in.

Dağ eteklerine yayılır mor koyunlar.
Kaval seslerine karışır,yanık türküler,
Sinek yaylasından Eleşkirt ovasına,
Destan destan,masal masal,türkü türkü,
Siyabent Ahmet,Memo-Zinler.
Uzun örgülü saçlarını uçurumlara sarkıtan,
Elleri nasırlı köylü kızlar,
Kirman kirman yün örmekteler,
Yaşlı kadınlar,ilmek ilmek halılara,
Desen desen hayat dokumaktalar.

Bahar gelir,kara inat fışkırır kardelenler,
Uçsuz bucaksız lale bahçesi tarlalar.
Eser yamaçlardan tütsü tütsü,
Yaban çiçeklerden burcu burcu kokular.
Koyunlar kuzulara karışır
Berodan vakti,meleşir çocuklar,
Gömleksiz,donsuz,çıplak ayak çocuklar...
Aladağ eteklerinde,Taşlıçay kenarında,
Büyük büyük hayaller kurmaktalar.

Yaz kısa sürdü,şimdi sonbahar.
Kösedağ gibi yığılır tezekten koruganlar.
Tırpanlar bir dahaki yaza bilenmiş.
Merekler saman dolu,dağ dağ yığılmış otlar
Kar yağdı yükseklere Ekim onbeş,
Bir derviş sessizliğinde geldi kış.

Ölüm geldi,hareketsizlik,durgunluk,
Bembeyaz örtülerin altında mezralar,köyler,
Nevruzun diriliş saatini beklemektedir.
Burada yaşam mevsimler gibidir.
Doğumlar,ölümlerin kurdelasını kesmektedir.
Gebe kadınlar,atlı kızaklarda doğum,
Karlı tepelerde can vermektedir.
Çocuklar yarı aç,yarı tok
Bir parça tandır ekmeğiyle yaşamaktadır.
Bir parça tandır ekmeği büyüklüğünde onlar için hayat,
Kıraç bir tarla,boz bir at,bir kaç koyun,
Tüm hayal ufkunu bunlar süslemektedir....

Yayık yayar yorgun analar,
Sağım sırasına dizili ak,mor,kara koyunlar.
Lor olur,peynir olur,ak ak emekler.
Un,bulgur,biraz yağ,biraz kanaat kilerler,
Bir kırık kılıçla Cmışkırana direnmektedir.

Çocuklar kod kod oynar,kap oynar,
Şenglo-menglo dinlenir bilge dillerden.
Aç kurtlar dağlardan köylere iner.
Tandır başında yaşlı adamlar,
Tütün tütün düşünce sarmaktadır.

Babalar üzgün,babalar umutsuz,teleşlı
Analar kısır tarlalara inat,doğurmaktadır.
Beş para uğruna beşer beşer hayat toprağa,
Aşiret rüzgarlarıyla savrulmaktadır.
Büyük adamlar,büyük büyük sözlerle,
Gelecek adına halkı kandırmaktadır.

Cahil cesur olur.
Silah değil,kalem ister solgun yüzlü çocuklar,
Her gün gencecik bedenler sokulur mezarlara,
İş gerek,aş gerek ölüm var namlularda,
Gündüzler geceye gebe kalmaktadır.

Kahvehane çay ve duman,sokakta avare insan seli,
Kitap taşıyacak omuzlarda,boyacı sandıkları
Sıcak bir yuva hayaliyle delikanlılar,
Göçmen kuşlar gibi diyardan diyara savrulmaktadır.

Tuğla tuğla yükselir hayali,harca karışır teri,
Karşısında lüks hayatlar,yaldızlı gökdelenler
Düzgün kıyafetliler arasında,tıraşı uzun esmer gençler,
Varoşların acılı çocuğu,arabesk dinlemektedir.
Dev iştahı kabaran kentin ortasında
Anadan,babadan,yardan vazgeçmektedir.

Yıllardır aylak aylak akar Murat.
Yalar durur,siler süpürür bereketli tarlaları
Hamur vadisindeki kayalıklar,
Bir barajın hayaliyle erimektedir.

Kanal kanal,bulut bulut yağmur bekler ovalar,
Yuva ister,kurtlar,kuşlar,insanlar
Dağlar kel,dağlar çıplak
Esen her soğuk rüzgarla ürpermektedir.

Ağrı duru,Ağrı berrak,Ağrı güzellik,
Meteor.Balıklıgöl,Ararat,
Bir de buna İshakpaşa Sarayını ka,
Yerli,yabancı turiste göz kırpmaktadır.

Oysa Ağrı acılı,Ağrı dertli,Ağrı ağrılı
Yakup'un Yusuf'u kuyuda yitirdiği gibi
Dağlar ardında unutulmuş yetim gibi
Dengbej Zahıro'da mısra mısra dillenmektedir.

Toprak çorak,hayvan kısır,halk sefil,
Bir tarafta pırıl pırıl kentleri ülkemin,
Öbür tarafta harabe şehir Ağrı,
Patnos,Taşlıçay,Tutak,Diyadin
Doğubeyazıt,Eleşkirt,Hamur
Ankara'dan uzanacak yardımcı bir el beklemektedir.

El elin nesine,bunu bil Ağrı'lı
Birlik ol,güç ol,dirlik ol.
Silkin,uyan bu tembellik uykusundan
Aydınlık ufuklar senindir.
İnatla sabirla koş,
Koş deli taylar gibi hiç yorulmadan,
Unutma,
Örs ile çekiç emek için birliktedir.
Hak bil,hukuk bil,paylaş,adil ol.
Güneş aydınlık yüzlerde bir başka güzelliktedir.

02.05.2002/İstanbul

Osman Balkıs
Kayıt Tarihi : 9.2.2007 12:10:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Gülçin Granit
    Gülçin Granit

    Hayatım da okuduğum en güzel şiir...

    Cevap Yaz
  • Mustafa Yılmaz İsmailoğlu
    Mustafa Yılmaz İsmailoğlu

    Duygulu, gönlü okşayan bir şiir. Kutlarım. Selamlar...

    Cevap Yaz
  • Âşık Çağlari Muammer Çalar
    Âşık Çağlari Muammer Çalar


    Çok güzeldi yüreğinize sağlık
    Saygılar usta kaleminize.

    Yeni yılınız kutlu olsun, nice nice mutlu yıllara...'

    Karamanlı Âşık Çağlari

    Cevap Yaz
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    k u t l a r ı m

    Cevap Yaz
  • İrfan Balkıs
    İrfan Balkıs

    Ağrıda yaşadı iseniz bu şiirin tadına varırsınız yoksa herhangi bir şairden, herhangi bir şiir okumuş olursunuz. Göz pınarlarınız dolmadı ise Ağrıda yaşamamışsınız.Hissettiğin gibi hissediyorum Osman abi

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (15)

Osman Balkıs