Ağlıyorum yeni günün boş gereksiz acılarına
Su misali içiyorum zehir'i, sevgiye inat bir kaltak uğruna
Ayıpmış sözlerimde ki özlü cümleler
Bilmezler ben sudan çıkmış bir balık
Akıl sır ermez bu hırçın dalgalara
Delicesine bembeyaz köpüklerle dünyanın üzerine yürüyen
Kaldırım kokan bedenimle aşkın yüreğine su serpen
Bilmezler beni, akıl sır ermez elbet
Sana ayıp gelebilirim belki
Fakat sana görünmez gibi de yaklaşabilirim.
Öyle bir anda biti veririm ki yanında
Ne yapacağını şaşırır, yumruklar olursun her gün geceleri
Sen, bir zamanlar ey aşk dediğim son
Aynaya bakmaya yüzü olmayan
Hatta aynada yüzü görünmeyen yaratık
Serserilerin saatlik eğlencesi
Evet, yanlış duymadın. Serserilerin saatlik eğlencesi
Geçenlerde gördüm yine, yukarı mahallede bir sokakta
Üzerinde yine her zaman ki aynı hırka
Ağlamaklı bir halde kaldırım da
Tüylerim ürperdi, ne olduğunu anlayamadım bile
Ardından bir serseri yine yanında belirdi
Yumrukluyorum pas kokan mavi demir kapıyı
Yere dökülen cam kırıntılarını çıplak ayakla eziyorum
Canım yanıyor, gözlerimden akan yaşlarım tek tesellim
Gözlerimi saatimden alamıyorum, sanki bir bekleyenim varmış gibi
Ağlıyorum yine herhangi bir geceye
Soğuk ellerim iki dizimin üzerinde
Ciğerlerimle savaş veren sigaram dudaklarımla öpüşmekte
Yaralı parmaklarım sızlıyor yine
Nefret kokan beynim başımın üzerinde güneşleniyor
Ağlıyorum, ağlıyorum son bir umutla Azrail'e
Bu gecenin hatırına diyorum.
Kader kokuyor sol yanım.
Elveda umut, elveda gelecek, elveda içimden kopan son sevda.
12/04/2015
(1:00)
Kayıt Tarihi : 12.4.2015 01:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!