AĞLIYOR ANADOLU
Üşüyünce sığınırdık bir hana,
Git Anadolu'mun kışlarına sor...
Çalardık kaşığı aynı sahana,
Ortak sofraların aşlarına sor.
Ümmet olup cem eyledi kaç soyu,
Resul-i Zişan'ın böyleydi huyu,
Malazgirt’te nasıl aldık tapuyu,
Sultan Alparslan’ın düşlerine sor.
Eşimiz dengimiz yoktu erlikte,
Yarışırdık düzenlikte dirlikte,
Ne fetihler düşler idik birlikte,
Bizans'ın yıkılan nişlerine sor.
Aşk ekerdik besmeleyle dağlara,
Gül dikerdik hazan vurmuş bağlara,
Mührümüzü nakşederdik çağlara,
Otağın obanın başlarına sor.
Çanakkale'deki yiğit kıratlı,
Hataylı, Maraşlı, Muşlu, Tokatlı,
Omuz omuzaydı Vanlı, Yozgatlı,
Şehitlerin mezar taşlarına sor.
Birlikte çarpardı gönül kafesi,
Bir inanç ki kucaklardı herkesi,
Boş kalmazdı o şehitler tepesi,
Can veren koçların naaşlarına sor.
Dostluğumuz kavi idi pek idi,
Bayrağımız sancağımız tek idi,
Savaşımız Allah için hak idi,
Göklerin ebabil kuşlarına sor.
Şimdilerde ne oldu da bozulduk,
İhanetin kurşununa dizildik,
Koca ümmet parçalandık ezildik,
Anaların akan yaşlarına sor.
Yaramızı deşiyoruz gardaşım,
Bu nasıl iş şaşıyoruz gardaşım,
Ne acılar yaşıyoruz gardaşım,
Şehit düşenlerin eşlerine sor.
Nedendir bu öfke bu şiddet neden,
Ağlıyor vallahi mezarda deden,
Bir fitne ateşi bizi kahreden,
Kaderin şu çatık kaşlarına sor.
Kayıt Tarihi : 4.6.2018 23:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2017 yılında İstanbul Tuzla Belediyesinin açmış olduğu Anadolu konulu şiir yarışmasında birincilik ödülüe layık görülmüştür.

TÜM YORUMLAR (2)