Gülmeyecek gibi gelen güneşi gözlerim
Ey gecemde güneş, yine sabâhlayasım var
Güzelliğinden gayrıdır gülemez gözlerim
Senin ile dolmuşum, sensiz ağlayasım var
Ey ma’şûk, aşkın ile nice yılları aşkın
Zamândır; aklım divanedir, gözlerim şaşkın
İki gökyüzümü de kapladı hüzn-ü aşkın
Bu aşkı sana yağmurlarla yollayasım var
Sensiz kalmak, senden kalan yegâne te’minim
Buna dayanmaksa, bozamadığım yeminim
Şunu söylemeye de hakkım vardır eminim,
Artık hasretini benden uğurlayasım var
Senin de hâlâ dinmemişse kanayan sızın
Bil ki, cânânsız cânı çıkmıştır bu cânsızın
Kavuşma heyecânıyla cân bulup ânsızın
Ayrılığın perdesini aralayasım var
Uyunca sînemde figân edip duran salka
Çıkarım yollara, aldırış etmeden halka
Kavuşmanın ağırlığı ile düşe kalka
Yoluna girerek seni karşılayasım var
Aşkın çıkmaz sokağında bulunca cân cânı
Artık ben sana kulum, sen gönlümün sultanı
Edeble eğilerek gözlerimdeki kânı
Ayaklarının toprağına bulayasım var
Karşılık verince ses veremeyen çağrıma
Derman bulmuş olursun şu dermansız ağrıma
Yılların özlemiyle seni basıp bağrıma
Vuslatını doyasıya kucaklayasım var
Sendeki beni görünce o iki gözünde,
Kendime gelirim; hayât veren her sözünde
Seneler süren hasretin ardından özünde
Sana, bana kavuşarak râhatlayasım var
Bir zamânlar nûrlar saçan ismin söylendimi
İnan rûhum çekilir, kaybederdim kendimi
Şimdiyse sende hayât bulmak için bendimi
Saçlarının her büklümüne dolayasım var
Seni görmeden aşkın görününce bu tene
Ey tek varım, varlığımda kalmadı bir ene
Varlığında var olabilmek için sînene
Kırık kalbimi ebediyyen yaslayasım var
Kayıt Tarihi : 30.11.2013 15:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!