Canlının kaynağı, bazen şelale bazen çağlayan su.
Dağlardan süzülüp gelen, kara buluttan ağlayan su.
Bazen şırıl şırıl ninni söyler, bazen gümbür gümbür akar su.
Ateşlere serin şarkı, denize kavuşan akarsu.
Su hayat cevheri, sade billur beyaz değil doğrusu.
Neyin içine girmişse, kalıp ona şekil uğrusu.
“ Su gibi aziz ol ” demiş atalar, hep izzet dolu su.
Su kıymeti bilmeyenin düşer başına taş dolusu.
Çağıralım artık gelsin mısralara membaından su.
Yürekler kirli, zihinler karışık; kirli kana can su.
İçimizdeki yangını söndürür berraklık duygusu.
Önü rahmet, ardı rahmet olsun cana suyun olgusu.
Madde esareti basmış, kanatmış tel örgüler usu.
Beyinlerde birer mayın, adımları yakalar pusu.
Sözün köpek dişi keskin, kelime en sivri uçlusu.
Ulvî değer almış yafta, adi damga fikir suçlusu.
Kestiler gül ağacını, güle doğru zulüm namlusu.
Tarih intihara gebe, kafada tabanca toplusu.
Çarşılarda et pazarı, yanmış mahremiyet korusu.
Günahla uyanır sabah, çirkef gözde çapak kurusu.
Tilkilerin gözü fıldır fıldır, fırsat bilir kaosu.
Hep aynı bildik terane, ötmekte papağan korosu.
Savaşın vahşeti yakmış, gözlerin bakışı çocuksu.
Hüzün dönse de sevince, yürekler acıdan buruksu.
Hoş çiçek bahçesi varken koklanmakta pislik kokusu.
Boşa kendimi yorarım, bu mayıs böceği dokusu.
Kullardan korkar olmuşlar, firar etmiş Allah korkusu.
Ulvî değer hiç sayılmış, paraya kulun tüm coşkusu.
Hak yoldan çıkmış ayaklar, dikenli yol iblis utkusu.
Suyu baştan bulandırmak topal şeytanların tutkusu.
Dünya da kirlendi hayat gibi, küremiz kir deposu.
Çıkar mafyası pusuda, beyin kötü niyet yumrusu.
Uyan ey insan! Semadan geldi sözlerin en kutlusu.
Rıza lokmasını yiyen iki alemin en mutlusu.
Gerçek apaçık meydanda, Kur’an Allah’ın son muştusu.
Şeytanların adımları süslü, hep kandırır kuşkusu.
Ebediliğe kansın can, kaçsın zalimlerin uykusu.
Düşsün içine, kendine mezar olsun küfrün kuyusu.
Hep kendi kabrine sokar, insanın ganimet koşusu.
Aldatmacadan ibaret, yalancı gölge kuruntusu.
Tik tak sesleri kesilir, bitince hayatın kurgusu.
Yeni bir hayatla başlar, boşa geçen ömrün sorgusu.
Yıldızları örtü yaptım kendime, ben mısra kumrusu.
Çağıl çağıl dizelerim, şiirlerim gönül sunusu.
Çağlara akar şelalem, gönül evim billur; rengi su.
Yolum ulaşır sonsuza, içmişim ezelde bengisu.
Gedik bulunmaz evrende, küreler döner; ahengi su.
Mecraların vakti belli, yörüngede akar; dengi su.
Ah vah etmek fayda etmez, akıl devşirmek en doğrusu.
O gün gelir her şey biter, çalınır kalk uyan borusu.
Bu rüzgar aşar dağları, yayılır çağlara kokusu.
Dalga dalga yükselecek, kalpleri temizleyecek su.
29 Temmuz 2004 Perşembe, Danimarka-Køge 00.54
8+9
Kayıt Tarihi : 2.9.2004 11:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Necmi Ünsal](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/09/02/aglayan-ve-caglayan-su.jpg)
Gedik bulunmaz evrende, küreler döner; ahengi su.
Mecraların vakti belli, yörüngede akar; dengi su.
Ah vah etmek fayda etmez, akıl devşirmek en doğrusu.
O gün gelir her şey biter, çalınır kalk uyan borusu.
Bu rüzgar aşar dağları, yayılır çağlara kokusu.
Dalga dalga yükselecek, kalpleri temizleyecek su.
saygı ve muhabbetlerimle...
tebriklerimi arz ediyorum.
Gürül..... gürül
Gümbür Gümbür...
Bugüne değil yalnızca.. Çağ-lara
Akacak bir ŞİİR bu
Yüreğinize..bileğinize düşüncelerinize sağlık
Tebrikler
Nevin Kurular
TÜM YORUMLAR (15)