Bu hikaye tek kişilik bir hikayedir. Bazılarının yaşamı nedense ertelenir hep,kırık kırıktır.Üçüncü gözüyle aşkı bilenlerin,beyninde yaşayanların hikayesidir..
Bazen tek kişinin daha çok sesi çıkar,
Gittikçe çoğalır,artar,dağılır...dağıl...dağı...dağ...da...d..olur
Derler ki; dedeler nineler
Bu pınar hep ağlar inildermiş
Tepelerden aşağılara kayarken
Istırapla topraklara tutunurken...
Kenarından geçenler duyar şaşırırlarmış,
Bir su böyle nasıl inleyerek akar diye
Ama aşıklar,dervişler yalnızca
Suyun söylediklerini anlarmış....
Çıplak, yarılmış,çatlak ayaklarla dolaşanlar
Ayak acılarını dindirir,soğuturlarmış gönüllerini.
Susayanlar göz yaşı karışık serin sulardan içer,
Rahatlarlarmış yüzlerini pınar yaşlarında yıkayıp...
Kızın perçemlerinde ki suları toplarlarmış böcekler
Bir kız pınar daha doğmadan evvel
Kaynamadan su yerden göze olmadan gümüş gibi
Gelir hep bu tepede aynı yerde heykelcesine oturur
Sevdiğine ağlarmış deli bulutlarcasına
Toprağa inermiş göz bebeklerinden yıldırımlar
Neyin nesi bu ağlayan kanayan kutsal gözler
Kutsal kayalarda kızın gözleri eriyen lavlar gibi
Gözleri alaca sevdalısında hayalindeki
Sırılsıklam kız aşktan yarışıyor sularla
//Ve o kızın gözlerinden akan yaşlar
Pınara dönüşür.
Seneler sonra...//
II
Pir aşkına, göklerin sultanı aşkına
Deli deli çağlama pınar n’olur
Ayır göz yaşından olmuş nur damlalarını
At kenarlara köklensin,buhar olsun
Yeni pınarlar çağlat köpürten damla ol
Tepelerden iniyorsun aşağılara zıplayarak
Bütün aşıkların abında varsın
Güz yapraklarını sürüklerken
Umutları da atıyorsun yuvarlıyorsun
Çiçek yapraklarını çürütüyorsun üstünde
Ne gecen belli ne gündüzün sevgide
Yıldızlar okşuyor senin yüzünü bak
Yeni bebeklerini emanet ediyorlar
Amaçları akan suyu gözlerinde parlatmak
Pınar ağlayan pınar hıçkırık olmuş artık sesin
Sırlarınla zamanı aktarıyorsun ileriye
Kimseler görmeden de bazen geriye akıyorsun
Varmak için doğduğun damla tepeye..
Şimdi kız bazı geceler yıkanmağa gelirmiş
Kendi göz yaşlarında oluşmuş sulara
Yaşlarıyla sevgiliye kavuşacağını zanneder
Pınarın kenarında saatlerce beklermiş
Dolunaya bakarak yıldız kesmiş gözleriyle
III
Ey dertli pınar
Suyuna neler karıştı
Bak yürekler yuvarlanıyor
Ertelenmiş sevdalar
Sürükleniyor!
Şu çınar bile
Koca yapraklarıyla
Perişan
Kökleriyle seni seviyor..
Kol kanat sarmış
Seni sarmalamış
Orman aşka
Ağlıyor
Bin nefes fısıltısı
Geziyor cümle alemi
Mutlu edemezsin
Islakta can vermiş birini
Sellerle yuvarlansa da
Kalbi...
Sen karanlık yüklüsün
Beyazların altında
Derinlere koşuyorsun
Bilinmeze kavuşacaksın
Taşıdığın gam
Yükleriyle...
IIII
Oysa kız saçının her teline bir papatya bağlamıştı
Dilek papatyalarıydı bunlar ortası sarı
Her damlayla sevmiyor,seviyor yaprağı düşüyordu
Tek papatya kaldığında düşürmemek için
Gözlerini kapattı yaşına tutundu! ..
Ne yazık ki damlayla beraber o da düştü toprağa
Süzüldü süzüldü ta ateşlere vardı kavrulmağa
Günahlı köklere tutundu,kaydı tutunamadı
Taşlara tutunmağa çalıştı taşlar onu tutamadı
Haritada olmayan,bilinmeyen bir okyanusa dağıldı
Bu sefer yaşlar ateşi söndürdü üstüne düştüğünde
Suya çevrildi dilekler,özlem çağladı gizli sesle
Billurlaştı,aynalaştı aşk parlamağa başladı
Kınından çıktı yalnızlık yanına aşkı almadı
Ve devretti hasreti meleklere
Aşk şimdi tek başına...
Akıyor mecrasına
Kayıt Tarihi : 7.10.2004 00:17:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Sevgi Damlaları](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/10/07/aglayan-pinar-agiti.jpg)
Süzüldü süzüldü ta ateşlere vardı kavrulmağa
Günahlı köklere tutundu,kaydı tutunamadı
Taşlara tutunmağa çalıştı taşlar onu tutamadı
Haritada olmayan,bilinmeyen bir okyanusa dağıldı
Uzun ama güzel bir şiir. Kutlarım . Mehmet Nacar
Aşk şimdi tek başına...
Akıyor mecrasına
su gibi akıp gitti dizeler....aşk zaten tek kişilik yaşanmaz mı
TÜM YORUMLAR (6)