Ömrüm hep hazanda düşün gülümü
Yüreğim yıprandı etme zulümü
Yazmak istiyorum candan özümü
Ağlatır kalemi sevda kokusu
Yılan gözle sakın bakma güllere
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
KALEMLER AĞLAMASIN,İNADINA GÜLÜN DİYOR YAZAN KALEMİ KUTLUYORUM...
sevgili Sennur
sayfanıza ilk defa geliyorum.
serbest şiir okumayı daha çok sevdiğim gerçek.
ancak arada bir kafiyeli,ölçülü şiirler okumak iyi geliyor.
bütün şiirler duygu ve düşüncelerimizin aktarımı,paylaşımı aslında..
içsesimiz...haykırışlarımız...sustuklarımız...kustuklarımız...
şiirinizde de derin bir duygu yoğunluğu gördüm.
hikaye kısmında gerçek hayatımın dökümü bu şiir demişsiniz...
yaşanmış olduğu o kadar samimi geçmiş ki kelimelere...
saygıyla
nurcan usta
Bir kere sevdaya tutulmaya gör.....
Tebriklerimle...
.........
Ömrüm hep hazanda düşün gülümü
Yüreğim yıprandı etme zulümü
Yazmak istiyorum candan özümü
Ağlatır kalemi sevda kokusu .......anlamlı dizeler..şairin yürek hali şiirde..kutlarım...
Hece vezni çalışması yapanlar neden böyle şiirleri örnek almazlar ki...
Okuma-yazma bilen, bi dirhem duygu yükü olanlar sarılmışlar kaleme, güyâ şiir yazmışlar.
Yazdın mı, hiç olmazsa uyaklara dikket et; bu şiirdeki gibi.
Bu şiiriniz TAKA gazetesindeki
ŞİİR TAKASI adlı köşemde bu gün yayınlanmıştır.
mehmet kuvvet
şiiriniz hüznun lalesi gibi yurekde farklı bı tat bırakıyor ...gerçekten güzel bi şiir kalemınize sağlık ...
Sevdanın adı, tadı bir sindimi yüreğe,
Artık gam, keder çekmek farz olmuştur sineğe...
Şiirinizi okur okumaz aklıma geldi bu beyit... Kabul buyurun... Duygulu, hüzünlü, sevdalı yürekten sızıp gelmiş kaleme bu şiir... Beğeni ile okudum efendim... Selam ve muhabbetlerimle...
Sennur kardeşimiz; bu güzel şiirine bir yandan en güzel duyguları yüklerken diğer yandan bir sanat harikası da sunmuş bizlere.
İkinci okuyuşumda ancak fark ettim. Dördüncü mısralar hem baştan hem sondan kafiyeli. Farklı bir tarz. Türkçe kelimelerin en güzellerinden biri olan 'sevda' da redif olarak araya girince damakta tad bırakacak çok güzel bir şiir olmuş.
Tebrikler efendim. Yüreğinize ve güçlü kaleminize saygılar olsun.
NİYE DEMİŞLER DERT AĞLATIR.DERTLİ NE ARAYIP GEZERSİN BURDA AĞLATIRSA MEVLAM YİNE GÜLDÜRÜR.YARINLARDA GÜLMENİZ EN İÇTEN DİLEĞİM.
Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta