Ağlatalım Güneşi Şiiri - Mehmet Zafer

Mehmet Zafer
235

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Ağlatalım Güneşi

Sancılar içinde öldürdüğüm bir gecenin
daha sonuna geldim.
Senleşen zihnimden
katre katre dökülüyorsun gözlerimden.

Her zamanki gibi bugün de kalabalıksın bende
Harca harca bitmez hüzünlerinle geldin
Yine de hoş geldin! !
Hüzün de olsa eli boş gelmedin ya
sefalar olsun ömrüme
fiyakalı bir merhabam var yine yeni güne!

Eli boş olmak kötüdür be gülüm
yoksulluğun çekilmez.
Varlığın nasip olmadı ama,
çok şükür yokluğunu kimseden dilenmiyorum,
daha şimdiye kadar el açtırmadın kimseye..
Senli bir kahvaltı sonrası
yine sana yürüyeceğim yolların koynuna
bırakıyorum kendimi.
Gelip geçen senlere odaklanıyor bakışlarım,
düşünüyorum da,intiharın mevsimi hiç yok
özlemenin de…
Ne ölümün dakikası var,
ne sevmenin anı.
Nerede ne zaman ve nasıl biteceğini
bilmediğimiz bu hayatta
akrep ve yelkovan aralıklarını
arsızca harcayarak,
zamanın katili oluyoruz ikimiz de.

Saatin geceden kalma tik takları beynimde zonklarken
zihnimin iyice yorulduğunu hissediyorum.
İsterdim ki gülüşlerim bir tek sana ait olsun,
isterdim ki gözbebeklerinde dirilteyim ölü ruhumu,
hasretlerden sıyırıp sevinçleri,
tenimi sadece teninin sıcaklığıyla ısıtayım.
Ne yokluğuna sığınayım,
ne geleceğin güne aşık olup
hasretleri ömrüme katık edeyim.

Eğer bir gün gelirsen ömrümü vermeye hazırım
Güneşin alev alev kavurduğu
sahralardaki kum taneciklerinin yağmuru beklediği gibi
bekliyorum seni.
Ne hasretini,ne özlemini
Sadece seni…
Gel ki aşkını şah edeyim bu kentte.
Ayrılığın acısını yaşadığımız bu dünyada
ızdırap çekmektense,
alnının çatına sıkıp,
doğduğu yerden ağlatalım güneşi! ! ! !

Mehmet Zafer
Kayıt Tarihi : 29.12.2013 20:25:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mehmet Zafer