Ağlaşıl Bir Bebeğin Rüyası

Bir damla yakala ve sakla düş darlığı çekeceğin günler için.
-

Aksın harikulade şaheserin damlaların.Yalnız sana ait onlar korkma.
………doğru yaşamanın sızısı onlar. Boşuna akıttığını düşünme Ruhsu.
-uzantıları bağrıma bağlı ıslak hallerin var.

*Fikrini değiştirmenin ince yolundayım.Bir kadının fikri ile zikri aynı olmaz. Fikir akıldan beslenir, akıl toplumsal katmanların çeşnisidir.
-Oysa duyusal zikrin merkezi yürektir, yürekten gelen içsel sonsuzluktan gelir.

-Manâ alemini kirletme sevi oyunlarıyla. Ruhuna ters yönden akan nefsin ırmaklarına bendiler kurma. Bırak aksın kirletilmiş sevdaların suları.İnsan yüreği okyanustan daha temizleyicidir.
-Gönül köpüğün varken hangi kirlenmiş vebalim temizlenmez ki?
Sen yüreğinin dalgalarını artır, sevginin paklarını sakla bana.

Sana hakkımı helal ettim sen de helallini cemalime helal kıl.

-Gönlü düşük cemilelerin ten atlasında düşleri düşük yapmış demler yaşatma bana.
-Yağmur mu ıslak, gözyaşın mı çok çıplak neden vicdanım kurumuyor.

-Sus’ay’ışımı görmüyor musun?
-Gökk’uşağını neden yolluyorsun ıslanmış bahtıma. Bu renkli sevda hizmeti mi hezimet mi bilemedim Ruhsu.

Kalmışlığımı neden kapatıyorsun hislerin ve de özerk sislerinle.Hangi buluttan aşırdın bu sisleri.Nemli gözlerine yandaş gibi.
-Neden damla damla üstsüz kalan yaralarımı kapatıyorsunuz?

-O güzel bakışların hangi iklime teslim.Sen gideli iklimler de değişti. Yar yağışı beklerken “karı “ gördüm.

Yokluğunda oğullanan acıları kime teslime edeceğim. Kökeni senden bu acıların zıkkım dalı güllerine değiyor.Biraz kızlığın gibi kırmızılığın da zindeliğini kaybediyor.

Peki, varlığından kalan bende kalanların nerde? Nerde benden kalanların. Onları hangi gururun dibine attın.

-Bir kadın gitmişse gururu giyotinlidir kesinlikle. Bu kadar derin,hızlı ,bitirici neden kestin ki Ruhsu.
-Giyotinlerini bileyip durma uzakların tuzağında. Bir kadın şeytan kadar taşımamalı gururu. Yeter artık, melek kanatlarını açsan.
-Ki bir bebek seni sordu.

Bir bebek sana ağladı. Bir bebek diyorum, kucağında olmayan, yüreğinde olan,ömrünü verdiğin bir bebek diyorum anlıyor musun Ruhsu.

-Bir bebek geldi nemli gözlerimden düşen damlaları sildi.Onlarla oynadı.
Neden ağlıyorsun sen bebek misin ki?

-Ben bebeğim ,benim işim ağlamak, ya sen neden ağlıyorsun dedi şair.

Dedim ki:
-Bir bebek istedim ondan senin gibi olsun.Ağlasın ki ikimizin ağlamasını bitirsin.
-Bir bebeğin bebeği olsun…Ona bebeğim dedim, hep bebekler gibi ağladı.Sonra bir gün bebekler gibi ağlayarak gitti. Oysa yürek salıncağını, aşk oyuncağı beni bırakarak gitmişti.

-Şimdi bebek sen ne kadar tatlısın böyle. Bu damlaların neden meleksi. Bir bebek duası eder misin bize.

Bebek:
-Be..be…..ğin……gelsin dedi.
Onun duası daha çabuk kabul edilir. Sonra emekleyerek yüreğimin haritasındaki sen şehirlerine basa basa gitti. Ankara ‘ya basmadı Ruhsu bilesin. Soramadım neden Ankara’ya basmadın.
-Şimdi helal et bebek düşlerini. Helallerini yolla hayallerime.

-Bir an bebek olasım geldi, yaralansam gelsen “of” etsen. Bir daha of edip gider mi ki aşk yaram.
-Ya da öpünce geçer mi ki.

-Öpecek kadar cesaretin var mı aşk kalbi bebeğe benzeyen bu aşk ermişini.

Aşk,sözsüz bir büyüdür. Büyülendim bir kere.Şimdi büyücüler, periler, çok.
-Reddediş kendi yoklamasını yapamıyor. Nefs okulunda sınıfı ve kendine geçmeyenler çok. Yalpalanış ders dışı egzersiz gibi yeni bir günaha sürüklerken ölümcül kalan hesapların hesap makinesini kırmakla başlamalıyım senden gidişleri.

*Bir bebeğin parmak uçları gibi özüne yakın uçların başından kendi başıma olmaya gitmeliyim.
*Uçarılar derssiz sınıf atlatıyorlar.Şimdi böyle giderse sınıflarım göğe değer.