Ağlasam Telafer Ağlasam

Ağlasan günler geceler boyu
Ulaşır mı yangınına bir damla kanlı gözyaşı
Deva olur mu dertlere söndürebilir mi alevleri
Durdurabilir mi savaşı dindirebilir mi
Kan gölünü dindirebilir mi Telafer

Çile biriktirdim hüzün yetiştirdim
Şiirler yazdım mısra mısra
Karalar bağlamış analar bacılar gördüm
Simaları üzgün dilleri suskun
Güller gördüm küskün
Bülbüller gördüm suskun
Canlar ha çıktı ha çıkacak Telafer

Solukları burunlarında vuran vurulan
Öfke sel olmuş taştı taşacak
Hani Ebu Leheb’in elleri kırılmıştı
Karısı odun hamalı olmuştu isyandan
Neredeler şimdi asalar Musalar
Kızıldeniz yarıl mı ızdırabından
Ya Akdeniz coştu taştı mı gözyaşlarından
Kana bulandı mı Fırat Dicle
Ya Firavunlar ayaktalar mı hala
Neredeler asalar Musalar Telafer

Yaralılar yaralar sarılıyor sarmalanıyor mu
Kardeş kardeşin boynunu mu vuruyor
Ya ölüler ya şehitler kefenlendiler mi
Hasanım Hüseyinim neredeler
İçtiler mi Şahedet Şerbetini
Babalar ve Oğullar
Sürüldü vuruldu süreklendiler mi
Çocuklar okul yerine karatoprağa mı yollandılar
Ölmeli mi kalmalı mı
Ne yapmalı ne etmeli
Bir Irak bir Bağdat vardı
İlim bilim kültür merkezi
Şehirler şahı
Şahlar şahı hani nerede şimdi

Yaralar bereler gönlümde
Hüzünler sızılar yüreğimde
Kanlı yaşlar gözlerimde Telafer
Hıla’da Oruba Meydanında
Hüzün çiçekleri açar
Gözyaşları sel olur çağlar
Kanlar akmaz çıkar canlar
Taci de neler oluyor
Seslensem duyar mısın
Dindir desem durdur desem akan kanları
Dindirir misin
Vicdanlar kör kalpler mühürlü
Gözler ama mı
Alınabilir mi intikam bombalarla
Saldırılar intiharlar siyaha büründüler
Karanlık zifiri karanlık her taraf
Alaca kuşaklar ışıklar neredeler

Ağlasam Yakub’un hasretine dek
Deva olur mu derdine
Çözer mi kördüğümü
Çözer mi Telafer