Kıvrılan yolların kör yokuşlarında
Seni anımsar ondan ağlarım
Dağların dumanlı dik yamaçlarında
Sana yutkunur da kar avuçlarım
Denizin titrediği nisan akşamında
Bağa dökülen yağmurun düştüğü gül
Dönüp dolaşıp kapını bulunca
Alev alev yanan ocağın başında
Üşüyüp içimi örttüğüm gün
Seni anar da ateşe atlarım
Sarı düşünceler arkasında mor meşaleler
Sallanan kapıda parlayan gümüş inciler
Yalnızlık kuyusunda toplu ölümler
Görür de zihnime seni çakarım
Buharlaşan nehrin üstünde dolaşan bulutlar
Dik bir kayanın üstünde kurumuş kalmış otlar
Zor ve kolay arasına sıkışmış cevap
Ben doğrumsun diyeyim
Yanlışım sen ol gel yanıma
Bu da benden sana bir icap
Gelmesen de belki zamanla alışırım
Kıpırdanır kaplumbağa
Bir hoş karanfilin üstünde
Yosunlaşmış gözler
Dolaşırken durgun ceylan gibi dağlarda
Su yudumlarda seni düşlerim derinden
Kayıt Tarihi : 20.8.2024 05:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!