Hayat. Kendi içinde bize var oluşundan bu güne dek milyonlarca alternatifler sunan ve her sunuşunun karşılığını fazlasıyla alan çelişkili bir sahne.
Yaşam. Doğru ile yanlışın tezat kapsülünü bizlere her fırsatta içiren, olur ile olmazı aynı terazide tartarak bize yediren ve zayıf ile güçlünün, büyük ile küçüğün, zengin ile yoksulun muhteşem bir mücadele alanı.
Her sabah, yaşamaya gözlerimizi açtığımız ilk andan itibaren taşıdığımız umutlarla sarılırız hayata. Ruhumuzdaki ağlayışları kimselere göstermeden, ya da bizi o ağlayışlardan alıp gülücüklere gark eden hayata tutunarak başlarız günün haz badesini içmeye. Dilimizdeki mutluluk fısıltıları kimi hüzne karışır, kimi yaşamın zorlu saçaklarına atılır ve an olur yaşamak bizi çepeçevre kuşatan, hareket alanımızı belirleyen ve onun dışına çıkmamıza izin vermeyen ağlara karşın muazzam bir savaşın sahnesi olur.
İnsan. Hangi gezegende yaşar ise yaşasın mutlaka amacı için varlığını sürdürür. İmkân verilse, ya da olanak olsa bu gezegeni terk edip başka gezegenlerde yaşamayı bile deneyecek kadar cesurdur. Her gün çivisi çıkan bir kürede yaşamanın güçlüğü, otomatiğe bağlanan hayatının karşılığında ödediği düş akçesiyle daha ne kadar özgürüm diyerek haykırır ve insan olmanın farkını ruhunda ve yüreğinde taşır! ..
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta