Hırsız müteahhitler yıktı İzmir’i
Canların feryadı yakar içimi
Kurulsun tez elden adalet timi
Al üstüne kara bağlar İzmir’im
Reva mıdır bunca acı insana
Canlar yardım bekler enkaz altında
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Geçmiş olsun dileklerimle kutlarım duyarlı yüreğinize kaleminize sağlık saygı ve selamlar
Tanrım tekrar deprem şiiri yazdırmasın.
Ozanlarca "Bestelenecek" aşk şiirleri yazdırsın.
Geçmiş olsun İzmir.
Saygılarımla
Aminn sağ olun selam ve saygılar
Duyarlı kaleminize ve yüreğinize sağlık diliyorum.
Keşke böyle bir şiir yazmak gerekmeseydi ben de bu konuyla ilgili 3 tane şiir yazdım
* Nerde kaldı insan olmanın farkı *
(nefret yorumu yapan adilerle ilgili)
* Tükettik her şeyi neyimiz kaldı *
* Umudun adıydı Elif ve Ayda *
İzmir depreminde yıkılan Doğanlar Apartmanı'nda 65 saat sonra bir mucize yaşandı. Gelen son dakika haberine göre, enkaz altında kalan 3 yaşındaki Elif Perinçek, 65 saat sonra yaralı olarak kurtarıldı.
İzmir'de 6,6 büyüklüğündeki depremde yerle bir olan Rıza Bey Apartmanı'nda 91'inci saat mucizesi yaşandı. 4 yaşındaki Ayda Gezgin, enkaz altından sağsalim kurtarıldı. Keşke annesi de hayatta kalsaydı, takdir-i ilâhi.
BU GÜZEL HABERLER YÜREĞİMİZE SU SERPEN HABERLER. İNŞALLAH KURTULANLARIN OLMASI ÜMİDİYLE.
CENÂB-I HAK TÜM HAYATINI KAYBEDENLERE RAHMET EYLESİN. KEDERLİ AİLELERİNİN VE TÜM MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN.
BAŞKA ACILAR YAŞATMASIN İNŞALLAH.
Sonsuz selam ve saygılar sunarım.
Harika yorumunuza yürekten katılıyor ve çok teşekkür ediyorum.Selam ve saygılar Şükrü bey.
'Nasıl ki, insana yaşamak haksa,
Arsızı, hırsızı, aynaya baksa,
Mukadderat diye öleni çoksa,
Gözlerinde yaşı çağlar İzmir'im....''
.....Bu şiirin yorumu falan olur mu bilemiyorum saygıdeğer hocam...ellerim titriyor inan ki...duyarlı yüreğin dert hüzün görmesin ...selam ve saygılar gönderiyorum..
Güzel dörtlüğünüz artı değer kattı şiirime
Sağ olun selam ve saygılar.
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta