Sol göğsüme takılmış, nişanı bas bağrına
Evlat acısı elbet, gidecektir ağrına
Söz konusu vatansa, her Türk uyar cağrına
Arkamdan susma ancak, ağlamayasın anne
Yokluğumda her asker, senin yiğidin efen
Vatan için şehide, saygı gösterir seven
Uğrunda ölen benim, istemiyorum kefen
Sakın sen kara yazma, bağlamayasın anne
Her yıl ölüm günümde, mezarımda bir mum yak
Şapkamla baş uçumdan, Albayrağa selam çak
Geride bıraktığım, emanete iyi bak
Şefgatlı yüreğini, dağlamayasın anne
Ömrümüz kısa amma, hikayemiz uzundur
Savaşa kurban veren, ateşindir buzundur
Unutma bundan sonra, vatan senin kuzundur
Küsüp haine keyif, sağlamayasın anne
Antalya Çiftlik akşamları
04.11.2017 saat 13.30
İbrahim Kurt
((Genç yaşta şehit olan bir askerin annesinden dileği))
Şiir Filiz Çolak Hanımefendinin (Kuşlar Gece Ölür ) isimli şiirinden
alınan ilham ile yazılmıştır,kendisine çok çok teşekkür ediyorum
DOST KALEMLER
Yorgun yüreğim dayanmıyor artık dizelerdeki acıya,
Şehidin selamı var, ana baba, eş dost, kardeş bacıya
Gün geçmiyor ki oluk oluk akar kan üstüne akan kan
Şehit örtün kutsal al bayrak, sana minnettar bu vatan---Talat Semiz
Talat hocam çok çok teşekkür ederim saygılar sunarım.
Şanlı tarihimiz var,şehitlerimiz kurban
Hepsi bayrağımızın,şerefli ay yıldızı
Başları dik nöbette,vatanlarına hayran
Anaların duruşu, gözleri kan kırmızı.Canan Ereren
Canan hanım çok teşekkür ederim saygılar sunarım
benden kopardılar de taze ve geç gülümü
oğlum şehittir diye teselli et gönlünü
mevlam böyle hükmetmiş erken yazmış ölüm
düşmanı sevindirme çağlama yasın anne ....yusuf Değirmenci
Yusuf hocam çok teşekkür ederim saygılar sunarım.
İbrahim Kurt 3Kayıt Tarihi : 4.11.2017 23:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Son olarak 8 artı iki şehidimizin anısına yazılmış--Şiir Filiz Çolak Hanımefendinin (Kuşlar Gece Ölür ) isimli şiirinden alınan ilham ile yazılmıştır,kendisine çok çok teşekkür ediyorum Kuşlar Gece Ölür Anne saçlarımda sarıyı gözlerimde sevdiğimi arama anne saçlarımın sarısını buğday başaklarında gözlerimi! Gözlerimi delikanlı çağımın ebedi sevdasında bıraktım anne şah damarımdan fışkırırken arşa al kanım gök kubbenin mavi çehresinde tutuştu yağmur çiseciklerine üşüşen gözyaşlarım anne yandı kefen tanımayan masumiyetime damlayan yüreği ayın şafağın kirpiklerinde pıhtılaştı yerlere saçılan çocuk gülücüklerim al! Anne sol göğsümden nişanımı bağrına bas dünden yetim düşlerimi anlat ona her akşam yolunu beklediğim gittiği seferden dönmeyen babamı anlat bir çift yeni ayakkabıya günlerce nasıl çalıştığımı uçurtma uçuramadığım kırları anlat yağmur basan evimizi tütmeyen bacamızı katıksız aşımızı en çok en çok da ninemim masallarını anlat Yemen seferinden dönmeyen dedemi Çanakkale harbinde şehit düşen amcamı anlat omuzlarında gezdir anne! uykularımın ay yıldızlı rüyasını tan yelinde süzgün mavilere sal saçlarını sabah yıldızının nemi düşsün açılmamış gül goncası dudaklarına yanaklarında allanan tan vurgunu kuşları çağır anne kan dolan gamzelerimin hilal damlayan suskunluğuna denizlere kopsun hür sevdamın dalga dalga etekleri kara yelin duvağından essin yurdun dört bir yanına güvercinlerin ak kanatlarından aksın gün kızılı sancıların esaret tanımaz doğumlarına değmesin anne değmesin diye hainlerin o pis eli ebedi sevdamın kınalı parmaklarına git! Uşak makamında yankılanırken ihaneti zalimlerin lâl olan dilleri doğranırken dilkeşhaveran makamının minarelerinde haykır delikanlı çağımın çiçeği burnunda sızısı dökülürken içi parçalanan göğün bendinden deşilen plesantasından denizin ölü doğururken gelincikler Gümüşdere’nin susan marşına dalında solan menevişleri haykır anne zalimlerin kana susamış kuduz sıfatlarına şimdi benim kıyılarımda toprağa düştü ağzı açık son nefesin ilk cemresinden henüz tüylenmeden serçe yavruları anne sustu çığlıkları üniformamın sende ağıt yakıp oğlum öldü diye ağlama ağlayıp da karaları bağlama anne şahadete yükselmiş yüreğimi dağlama ben Kandil’e doğan şafaklarda süzgün güneşin nabzını Yüksek Ova’da avuçlarında tutan asker benim postallarımda titrer inlerinde satılmış kahpelerin şerefsiz dölleri ben şanlı Türk’ün ölümsüz neferi ölüm saçarım anne! Ölüm bayrağıma göz diken soysuzlara hücrelerimin boynundan asılan künyemden şaha kalkarım bin defa bin defa doğarım doğranmış dokularımdan kırarım nazlı hilâle uzanan o pis eli sen yeter ki ağlama dik tut eğilmesin o güzel başın alçakların önünde giderken son nefesimden üzerime kopan ezanlarla sevdiğimi sessizce ört üzerime nazlı kızımı anne son defa aç kuzuna kucağını doyasıya çekeyim içime kekik kokulu sineni sonra anne sonra hep gülümse bakıp göklere bakıp Türk’ün şanlı bayrağına ve unutma kuşlar gece ölür anne … Filiz Kalkışım Çolak
saçlarımda sarıyı
gözlerimde sevdiğimi arama anne
saçlarımın sarısını buğday başaklarında
gözlerimi! Gözlerimi delikanlı çağımın
ebedi sevdasında bıraktım anne
şah damarımdan fışkırırken arşa al kanım
gök kubbenin mavi çehresinde tutuştu
yağmur çiseciklerine üşüşen gözyaşlarım anne
yandı kefen tanımayan masumiyetime
damlayan yüreği ayın
şafağın kirpiklerinde pıhtılaştı
yerlere saçılan çocuk gülücüklerim
al! Anne sol göğsümden nişanımı
bağrına bas
dünden yetim düşlerimi anlat ona
her akşam yolunu beklediğim
gittiği seferden dönmeyen babamı anlat
bir çift yeni ayakkabıya günlerce nasıl çalıştığımı
uçurtma uçuramadığım kırları anlat
yağmur basan evimizi
tütmeyen bacamızı
katıksız aşımızı
en çok en çok da ninemim masallarını anlat
Yemen seferinden dönmeyen dedemi
Çanakkale harbinde şehit düşen amcamı anlat
omuzlarında gezdir anne!
uykularımın ay yıldızlı rüyasını
tan yelinde süzgün mavilere sal saçlarını
sabah yıldızının nemi düşsün
açılmamış gül goncası dudaklarına
yanaklarında allanan tan vurgunu
kuşları çağır anne
kan dolan gamzelerimin
hilal damlayan suskunluğuna
denizlere kopsun
hür sevdamın dalga dalga etekleri
kara yelin duvağından essin
yurdun dört bir yanına
güvercinlerin ak kanatlarından aksın
gün kızılı sancıların
esaret tanımaz doğumlarına
değmesin anne değmesin diye
hainlerin o pis eli
ebedi sevdamın kınalı parmaklarına
git! Uşak makamında yankılanırken ihaneti zalimlerin
lâl olan dilleri doğranırken
dilkeşhaveran makamının minarelerinde haykır
delikanlı çağımın çiçeği burnunda sızısı
dökülürken içi parçalanan göğün bendinden
deşilen plesantasından denizin
ölü doğururken gelincikler
Gümüşdere’nin susan marşına
dalında solan menevişleri haykır anne
zalimlerin kana susamış kuduz sıfatlarına
şimdi benim kıyılarımda toprağa düştü
ağzı açık son nefesin ilk cemresinden
henüz tüylenmeden serçe yavruları anne
sustu çığlıkları üniformamın
sende ağıt yakıp oğlum öldü diye ağlama
ağlayıp da karaları bağlama anne
şahadete yükselmiş yüreğimi dağlama
ben Kandil’e doğan şafaklarda süzgün
güneşin nabzını Yüksek Ova’da
avuçlarında tutan asker
benim postallarımda titrer
inlerinde satılmış kahpelerin şerefsiz dölleri
ben şanlı Türk’ün ölümsüz neferi
ölüm saçarım anne! Ölüm
bayrağıma göz diken soysuzlara
hücrelerimin boynundan asılan
künyemden şaha kalkarım bin defa
bin defa doğarım doğranmış dokularımdan
kırarım nazlı hilâle uzanan o pis eli
sen yeter ki ağlama
dik tut eğilmesin o güzel başın
alçakların önünde
giderken son nefesimden
üzerime kopan ezanlarla sevdiğimi
sessizce ört üzerime
nazlı kızımı anne
son defa aç kuzuna kucağını
doyasıya çekeyim içime kekik kokulu sineni
sonra anne sonra
hep gülümse bakıp göklere
bakıp Türk’ün şanlı bayrağına
ve unutma
kuşlar gece ölür anne …
Filiz Kalkışım Çolak
...abi yorum yapamadım ardı sıra gözyaşalrımı bırakıyorum sayfana...Naif eşsiz yüreğine bin sağlık...
Ah!... Bir annenin yüreği yanar da bu istekleri ne kadar yerine getirebilir... Evlat giderken anasının yaşayacağı acıya dayanamaz, ana da giden kınalı kuzusuna yanar... hem de nasıl!...
Allah, hiçbir anne babayı evlat acısıyla sınamasın inşallah...
Çok hüzünlü ama çok güzel bir şiir İbrahim Bey.... Birkaç kez okudum ve çok etkilendim...
Duygu kat sayısı yüksek şiirinizde hüzünleri yine hece ustalığınızla mükemmel yansıtmışsınız...
Şiirinizi ve sizi içtenlikle kutlarım... Ayrıca, seslendirilmesi çok büyük bir başarı... Başarılarınız daim olsun, gerisi gelsin inşallah...
Saygılarımla...
Eminim çok güzeldir. İlk fırsatta dinlemeyi umuyorum...
Yüreğinize sağlık. Kutluyorum sizi...Selam ve Saygımla...
Yüreğinize sağlık. Kutluyorum sizi...Selam ve Saygımla...
TÜM YORUMLAR (35)