Ağlamak kesmez bazen insanın içini

Ağlamak kesmez bazen insanın içini

Ağlamak kesmez bazen insanın içini
Başını alıp gidesi gelir
Ömrün nefes aldığı diyarlara doğru
Yada nefes verdiği.
Griliklerin içinde bir dünyadan
Hangi ses durdurabilirdi ki gideni
Kalsa bile giden
Yüzünde upuzun çatallı bir dere akardı
İçinde bitmemiş, kan revan içinde bir hayat bırakırdı
O da bırakabildiği kadar
Ama az
Ama çok

Neydi derdiniz? Sizin?
Tüm ihtişamınla parlayan Tek gerçeği görmezden gelmek de
Neyin nesi oluyordu
Tek gerçeği anlasanız da
Onu hep kendinize mal edip
Kendi yollarınız diye
Bin bir yola bölerdiniz
Birbirinizi ezip geçer
Yalancı zaferlere imza atıp kahraman olurdunuz

Bırakın bu işleri
Tertemiz bir aklın önüne kimse set çekemezdi
Düşünmeden düşünü teslim edenler
İz bırakmadan silinenlerden olurdu
Bir düşün peşinde bir ömür harcayıp
Düşüne ulaşamasa bile insan
En azından ben denedim diyebilirdi
Tepeden tırnağa haklı bir gurur içinde

Bu anlamasızlığı anlamak yerine
Hayatın özündeki
Tek anlamı alırdık özümüze
İçimizdeki özle
Bu dünyadaki öz
Uyuşamaz zehirlerdi düşüncelerimizi
O zama Ağlamak kesmezdi insanın içini
Başını alıp gidesi gelir
Ömrün nefes aldığı diyarlara doğru
Yada nefes verdiği.

Hakkın hak olduğu yere doğru
Yürüdükçe
Adımlarının ardından güller açardı

Gencay Coşkun
Kayıt Tarihi : 20.2.2005 14:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (1)

Gencay Coşkun