Hangi tele vurunca böyle hıçkırabilir
Güneşi kanadında taşıyan büyük melek
Senin ince gönlünü hangi kış kırabilir,
Ey sırma nakışında sarkıt duran kelebek!
Yaz, bütün binalara birden geldiği zaman,
Kanın gelişi gibi tıkalı bir damara,
Beni hor görme kardeşim
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Devamını Oku
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
gece yarısı çarptıracan bizi çakır ruşen:)
melek mezarırlığın üstünde kelebek gibi uçup demir kapıya konunca şair de mezara su dökmek zorunda kalmış..
sevgilisinin yüzü de hayalinde ağarmış zavallı şairin..:)
eee şair bu eşek mi?
eee Sevap'a böyle girilir,
çok tasavvufi bir şiirdi gerçekten..Onur hanım kardeşimiz olsa bunu adım adım daha iyi açıklayabilirdi sahiden..
yok yaw..inanmam
:)
bir mezarlık havası var şiirde..mezarlık kokusu..mezarlığa bahar gelmiş sanki..
demir kapının arkasındaki sevgiliye yazılmış bir mektup gibi..
sahi ne bu?
şair, birine;
senin hakkını veriyorum demek istemişse bile bu böyle denmemeli diye düşünüyorum..ki ne demek istemiş onu bile tam anlayamadım samimiyetimle..
şiirin en önemli enstrümanları olan kelimeleri neler?
melek,kelebek,kan,yara,yanık,çürük ,demir,gözyaşı,kayalık,balık..
şiir hece vezni ile yazıldığında duygu aktarımının ne hale gelebildiğinin tipik bir örneği..
kelimelere ve duyguya hakimiyetsiz , ehliyetsiz bir sürücü havası var..
Demirden kapıları neden ıslatmayalım
Ta çürüsün çürüyen; evet çürüyebilir!
?
bu nedir tam anlayamadım
şiir, hece ayağına varmak vezin ayağına uymak için sürat yaparken uyuyakalmış, duble yolun öteki tarafına geçmiş gibi duruyor..
Bu şiir ile ilgili 25 tane yorum bulunmakta