Hangi tele vurunca böyle hıçkırabilir
Güneşi kanadında taşıyan büyük melek
Senin ince gönlünü hangi kış kırabilir,
Ey sırma nakışında sarkıt duran kelebek!
Yaz, bütün binalara birden geldiği zaman,
Kanın gelişi gibi tıkalı bir damara,
Ilık bir sükûnetle sarmalanır uyuman;
Narin bir kadifeyle kaplanır derin yara.
Ağzın artık yanıyor. Artık anlatmayalım,
Kim bu ağır şeyleri böylece diyebilir!
Demirden kapıları neden ıslatmayalım
Ta çürüsün çürüyen; evet çürüyebilir!
Gözyaşların geçiyor keskin kayalıkları,
Şiir haddi olmayan bir denize varıyor
Gözlerin, en dipteki gümüşî balıkları,
Suvarıyor gözlerin, ve yüzün ağarıyor.
Kayıt Tarihi : 8.9.2011 01:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
...diyebilir
....çürüyebilir
Çapraz uyaklar arasında sorun var.
Uyak ...yürüyebilir ve çürüyebilir üzerine kurulsaydı, çok şık dururdu.
Bunun diışında güzel bir şiirdi. Seçen editörleri tebrik ederim.
Saygılarımla.
TÜM YORUMLAR (25)