AĞLAMA ÇOCUK, AĞLAMA
ağlama çocuk, ağlama gülüyorsa toprak
güneş gülüyorsa
güneşi karşılamaya yıldızlar varsa hâlâ karanlığa inat
ağlaya ağlaya büyürsen, gözyaşını bilesin de büyüyesin
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
k u t l a r ı m
Munzur'un İki Yüzü
Munzur'a
Patikadan
Gidilir hewal
Hain pusular
Arkasında
Nişangahlar,
Tayyere, kobra
Tank, top seslerinde
Köy yerlerinde
Kaçışan
Çocuklar
Ağıtlar arasında
Büyüyenler...
Diğer yüzünde
Faşizmin
Kahkahası vardır
İhanete,
Bitirmeye
Yol açılır
İşbirlikçileriyle...
(Ezgilerde Kaldı Yüreğim 1.Kitap)
Ercan Cengiz
Şimdi siz bay ünlü, bu şiirde 'betimlemelerin işaret ettiği yer kürd bağımsız bir devlet isteği...' bunu mu görüyorsunuz?... Aklınıza yanayım...
bir daha okuyun... bakalım başka neler göreceksiniz....
i.h.k'yı kendiniz yazın görelim....
Benim n anlattığımı lütfen siz değilde, okuyucular değerlendirsin...Rica ediyorum, sizin ki' Kısa bir açıklama ' adı altında yasaklı şiirleriniz varken, bunca şiirinizde bunca yer isimleri, kullandığınız betimlemelerin işaret ettiği yer kürd bağımsız bir devlet isteği...Ben bunda sessiz kalamam.
i.h.k ile de anlatmak istediklerim diğer yorumlarımdan değil, ufak bir araştırmayla ulaşılabilecek şeyler...
İlker Ünlü on iki kurşunu az görmüş olmalı??? 'i.h.k' ile neyi kastettiğini de diğer 'yorumlarında' anlatıyor.
Bahardı Kendi Yurdunda
Patika
Artık Sessiz Gelmiyorlar
Anlatamam
Munzur'un İki Yüzü
adlı şiirlerimin altına yazdığı 'yorumlarla' ne demek istediğini anlatmaya çalışmış... ve Antoloji yetkilileri bu tür 'yorumlara' kapılarını sonuna kadar açar olmuşlar.... Silmedim, silmeyeceğim de.... Sizlere bırakıyorum....
'bedenine saplansa da on iki kurşun '
i.h.k
Çocuklar ağlamasın artık..Kutlarım.
Ağlama çocuk, ağlama
güneşe çık selamla hergün
kara gözün, kara kaşın
o mazlum yüzünle
elinde nergiz olsun
butun cocuklarin ellerini umut yuklu papatyalar suslesin
Kalemine saglik
Güce tapan onursuz yığınlardan beslenir zulüm düzeni.... çocuk ;;gözünün yaşıyla direnir ancak...direngen dizelere selam....
' güzel şiirdi, tebrikler.' esen kalın.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta