Ellerin, ellerin ne kadar soğuk.
Titriyorsun, üşümüşsün sen çocuk.
Ne kadar mutlu olurdum bilsen,
Basıp bağrıma ısıtabilsem, çocuk.
Ne o? Korkuyorsun.
Ne de olsa yabancıyım ben.
Kaçıncı sınıfa gidiyorsun?
Okumayı öğrendin mi sen?
Ne kadar titrek sesin.
Hem neden bu kadar ürkeksin?
Eğme, kaldır başını çocuğum.
Sen minicik bir erkeksin.
Erkek adam titremez, üşümez biliyorsun.
Erkek adam ürkmez, eğmez öyle başını,
Desem de ne çıkar? Sen inanmıyorsun.
Çünkü gerçekleri yaşıyorsun.
Yaşın yedi, sınıfın bir.
Karnın da aç, Allah bilir.
Okul yakalığın da yok.
Önlüğün eski, hem kir.
Lastik pabuçların yırtık.
Parça parça çorapların da.
Nasıl yürüyorsun sen böyle?
Bu karda, buzda parmaklarınla.
Defterinin kabı da eskimiş, bitmiş.
Yüzünde de kan kalmamış, gitmiş.
Yarım kalemin, bir silgin cebinde.
Nerden bulur çantayı, kim kaybetmiş?
Beklettim, iyice üşüdün, ağlama çocuğum.
Haydi, sen var git yine, güle güle.
Kimi ağlayarak yaşar bu Dünya’da, senin gibi.
Kimi de senden ve çilenden habersiz, güle güle.
(Bizim Sevgi Bağları 84)
Kayıt Tarihi : 23.7.2020 16:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!