Ağlama be çocuk ne olur eritiyorsun ılgıt ılgıt yüreğimdeki buzdağlarını
Yaralarıma umut basan batikonlu pamuğum senin huzurun sakinliğin benim
Senin her gözyaşın kalbime saplanan birer mermi yivinden fırlamış namlunun
Dalından incir çalıp giden papağan gibi uykun huzurun anlık ürkek ve korkakça
Oysa ne de güzel kuyruğu ibiği gagası tüyleri varken yeşilli allı morlu kınalı kaçmasına ne gerek
Buruşturma Spil dağının tepeleri orman dudağını yarlarla bölünmüş çağıldayan su yolağı
Penceremin denizliğine konan serçe bile tek tük ekmek ufağını gagalayıp daha yok mu cik cik der
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta