Ağlama Ana
Gurbet diyarından doğmuşum,
Ben yalnızlığın çocuğuyam.
Kendimi tanıdığım andan beri,
Ağımı gurbet diyarına atmışam.
Arkamda bakıp da sakın ağlamayın.
Ben gurbetin boynu bükük çoçuğuyam.
İsmimi anıp da için için ağlamayın.
Ben mecnun gibi vuslatın avcısıyam.
Gurbet ayrılık... Hem gurbet yalnızlık...
Tüm sevenlerden ayrılmanın adı.
Firak ateşi ve vuslat aşkıyla,
Yanıp yanıp kül olmanın diyarı...
Gurbet bir mevsim: Sonbahar.
Firak acısıyla rengim benzim sarardı.
Gurbet sabır: Ve Yakup diyarı
Gözlerimden hep boşalır yaşlar.
Ana! .. Gurbet diyarı vefasız...
Ana! .. Gurbet diyarı acımasız...
Sana gönderiyorum bu diyardan,
Zarfa koyduğum birkaç damla gözyaşı.
İlk mektubumdur bu, açınca göreceksin.
Feryâd eden kalemin bir şey yazamadığını.
Biliyorum ağlayıp koynuna koyacaksın,
O pak kâğıda dökülen gözyaşlarımı...
Kızma ana, mektup yazmadığıma
Ben sizleri unutmadım asla.
Fotoğrafıma akıp da ağlama ana
Gözyaşların kurudu ağlaya ağlaya...
Beklemeye koyuldun sen orada
Günleri saymaya koyuldum, ben de burada...
Ne olur, sakın darılma ve unutma.
Her namazından sonra dua et, emi bana.
2001/ Erzurum
Kayıt Tarihi : 4.4.2007 15:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!