Ağlama, düşmanlığı doğuştan bellettiler
Ağlama, namertliğe hepsi marifettiler
Neymiş efendim, hasmın yoksa eğer, adam değilsin
Ne kahpece, ne kalleşçe bir hayata kefil ettiler
Ulan mecbur muyum namlu ucunda günleri saymak
Mecbur muyum saydığım günleri korkuyla yaşamak
Güzel yüzler gizli
Kara sevdalar yasta
Çirkef suratlar pişkin
Yüzsüzlerinse arı kalmamış
Onursuzlarsa her yerde başta
Ve sen ağlama diyorsun bana
II
Ben öleceğim bir gün elbet
Sende öleceksin
İki kürek toprak çürüyen bedenine örtü olacak
Baş ucunda bir demet çiçek
Sen koklamadan solacak
Ve iki gözü iki çeşme arkandan
Sadece annen ağlayacak
III
Bu topraklarda yavrular yetim doğarken
Bu toprakların sisi duman bitmezken
Bu toprakların arsız umutları ve kin dolu bakışları tükenmezken
Sen ağlama diyorsun bana
IV
Haince pusuda tam siperde
Şerefsiz iki kurşun yüreğine hançer gibi girdiğinde
Ağıtları çığlık zaferleri gibi namerde
Gitsin, sere serpe bir leş gibi yatsın orta yerde
V
Ne yiğitliğin adını koydular
Ne masum sevdaların sahibi oldular
Ne yoksulun emeğine saygı duydular
Ne ağlayan çocuğa derdini sordular
Ve sen, ağlama diyorsun bana yiğidim
Kayıt Tarihi : 23.8.2006 23:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)