Ağlama demiştin sevdiğim bana,
sen gittin ben ardından ağladım.
Seni götüren yaşlı kara trenin,
dönen tekerine sövdüm de ağladım.
Üzüldüm, bozuldum, çok kırıldım,
dağlara taşlara sen diye sarıldım,
zamansız gidişinle çok gerildim,
çatık kaşlarımı yıktım da ağladım.
Kaybolan zamana sitem ettim,
tutulmayan dilime isyan ettim,
lanet ellerimi başıma götürdüm,
ağarmış saçlarımı yoldum da ağladım.
Sana ömrümü vermez miydim?
Yoluna dünyayı sermez miydim?
Gel desen koşarak gelmez miydim?
Yumruğu göğsüme vurdum da ağladım.
Kayboldum hayatın tozlu yollarında,
istemez miydim, olaydım kollarında,
rengi solan hayatımın gri tonlarında,
paletimi fırlatıp, kırdım da ağladım.
Ozan çok özledi seni, bunu bilesin,
o gülmedi ama, sen hep gülesin,
özler, arar seni de, duyulmaz ki sesin,
bağrıma ataş taşları bastımda ağladım;
… Dilimi tuttum da sessizce ağladım…
(02/12/2009 01:32)
Ozan ÇağlarKayıt Tarihi : 12.10.2010 22:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)